Paylaş
Zorluklardan yılmadıkları, bundan keyif almayı bildikleri için probleme değil, çözüme kafa yoran insanlarlayım. Hepsini örnek alıyorum...
ZORLUKLARDAN KEYİF ALMAYI BİLEN İNSANLARIN DİYARI... / WEBTV
İhsan Şal – 51 yaşında ve beyin ameliyatı geçiren kayınvalidesi için koşuyor! Hepimiz ona şifa diliyoruz buradan.
Noyan Kıran – 35 yaşında. Ben Ülkem İçin Engel Taşımıyorum Projesi’ni tanıtmak için koşuyor. Bu proje Koç Grubu’nun bir projesi. Noyan’ı görseniz, hakikaten engel tanımayan bir tip. Sakin, azimli, kararlı… Dün 46.5 km’yi 6 saat 52 dakikada bitirmiş. O da bizim çadırdaş.
İbrahim Efilti – 40 yaşında. Pamukkale Üniversitesi’nde Dağcılık ve Maraton adına çalışmalar yapmak istediği için koşuyor. Lise 1 öğrencilerine bağımlılık yapan alkol-sigara-uyuşturucu gibi maddelerden uzak durmaları için spora teşvik amaçlı çalışmalar için Likya Yolunda. Kendini öne atmış, 260 km’yi tamamlamayı istiyor.
Erhan Güler – 51 yaşında. Emekli Kurmay Albay. Balyoz Davasıyla ceza alan arkadaşlarının adına koşuyor. Onları düşünüyor dağları aşarken. Yıllarını arazide geçirmiş, bütün zorlukları sırtında Ülkesi için ölüm korkusu taşıyarak geçirmiş arkadaşları adına koşuyor Likya Yolu’nda.
Kemal Özdemir – Nam-ı diğer KOŞAN ADAM 52 yaşında. “Çocuklar Gülsün Diye” projesi adına koşuyor. Ceplerinizden sms’le destek olabilirsiniz. Ya adam harbi deli. Gavurağılı bölgesinde keçilerin bile gidemediği o kayalık yolda denize doğru inen, eğimi %80 olan 850metreyi bangır bangır indi. Ben orada kayalıklardan cumburlop düştüm. Allah acıdı da sürüklenmedim. O düşme anımda hayatım gözümün önünden geçti vallahi billahi...
Alim Küçükpehlivan – 41 yaşında. O kadar sakin bir adamki! Sükunet içinde ama güçlü gidiyor. Karısını, kızını ve oğlunu özlüyor... Aklı onlarda. Kapadokya Runfire Ultra Maratonu’na sponsor olan Başar Soft’un sahibi. Sevdiklerinin spor bilincini arttırmayı amaçlıyor.
Ramazan Kurban – Yaş 52. İsviçre’de yaşıyor. Ya bu adamı görmeniz lazım. Süpermen. Gerçekten çok acayip. 46.5km’yi 5saatte normalde bitireceğini bildiği için, ve fakat yolda GPS’in azizliğine uğrayıp kaybolduğu için 5 saat 38 dakikada bitirdiği için üzgün. Bana çok yüreklendirici şeyler söyledi. Onur duydum. Kendime olan inancımı arttırdı sağolsun.
Andreas Mueller – 41 yaşında. Alman. Karısı İris, oğlu Jannik için olan aşkını, özlemini dinlerken yolda gözlerim doldu. Fakat ilk defa evimden uzak zorlu bir koşuda sıla özlemi çekmedim. Burada ailem var gibi.. dedi. Ben geride kalınca, bırakmadı. Yavaşladı ve bana destek verdi.
Şimdi eşi için İngilizcesini yazıyorum; çünkü okumayı bekliyorlar.
Andreas Mueller – Age 41. German. He keeps on talking about his beautiful wife/soulmate İris and sun Jannik. I had tears in my eyes to see his sincere love for them. He, at some point, also said that it was the first time he was able to bare the feeling of being homesick thanks to the family ambience we have in Lycian Way. I was quite slow. He was soo nice, he slowed down and did not leave me alone together with Barefoot Ted. Thanks to both of them, I could make it to the finish line of 23.3km in 5hours. He is here thanks to his sponsors: Basecamp.de and Original Mountain Marathon (OMM).
***
Likya Ultra Maratonu’nda 2. Gün’de, biz 6Gciler 23.3km koştuk. O kadar zorlandım ki o Gavurağılı denen yerde, bedensel şoka girdim. Hayatımda hiç öyle bir ŞEY görmedim ki, koşayım. Sarp kayalıklar, adımınızı sığdıracak yer yok ve ha babam iniyoruz. Ardından dümdüz bir ova ama geç geç bitmiyor. İnsan gerçekten kendini sınıyor.
Leton Antik Şehre 5 saatte girip de bizi bekleyen ekibi görünce Allah biliyor toprağı öpecektim. 7 saat sınırı vardı. 2 saat önce gelebilmiş olmak, sanki Olimpiyat madalyası vermişler gibi hissettirdi.
Sabah aileme telefonun çekmeyeceği yerlerden gideceğimizi, özel bir takip aletiyle uydudan takip edildiğimizi, acil durumda onların bizi alacağını dolayısıyla merak etmemelerini kampa varınca haber edeceğimi söylemiştim. Kocam GPS ve yön özürlü olduğumu bildiğinden, benden 3 saat ses çıkmayınca sms atmış: “Yoncam sağa değil sola döneceksin ?!” diye. Mesajı görünce kahkahayı bastım.
Düşünün, biz orada durduğumuzda Ultracılar daha bir o kadar daha gittiler. Şu anda ben bu yazıyı yazarken saat 17:30, sabah 6:30’da start verildi. Akşam 19:00’a kadar gelmeleri lazım yoksa diskalifiye...
Ve hala gelmeyen var. Heyecanla onları bekliyoruz. Organizasyon ekibi davullarla karşılıyor geleni, hemen tuz ve limon veriyorlar.
Gelen konuşamıyor, ama gülümsüyor. İnanın sarılmak istiyorum hepsine...
Burası İYİ ve SİNİRSİZ, birbirine ve herkese koşulsuz destek olmayı ilke edinmiş, azimli; zorluklardan keyif almayı bildiği için çözüm üretebilen insanların kampı.
Hayatta zorluklara dayanmayı ilke edinen, yola devam etmek için her koşulda uğraşanların kampı... vazgeçmeyen insanların kampı.
Alkışlayın onları lütfen!
İyi örneklerle beraber olmak, benim en büyük şansım.
Yonca
“devam edecek”
Paylaş