Paylaş
Bakalım nasıl olacak?
Olacak mı?
Bakalım daha az üzülebilecek miyim üzülünmemesi gereken konularda, bakalım daha az takılabilecek miyim dış kapının dış mandalı olduğum konulara...
Bakalım affedebilecek miyim en zorlandıklarımı da... Bakalım umursamamayı başarabilecek miyim mesai harcadığıma hiç değmeyen olayları bu aptal dünyada...
Sabırlıyız göreceğiz. Unutursam hatırlatın ama: “Sen bi kararlar aldıydın, ne oldu Yonca?” deyin arada...
Destek atın bana.
“Büyüsene be Yonca!” deyiverin arada. Büyümek çok zor geliyor bana. Hâlâ!
Çocuk kalbime siz olgunluk tozları katın arada.
10 yaşına doğru hızla yol alan kızıma karşı beslediğim boyumu aşan duyguları kapatayım bir kavanoza; hiç kaçmasınlar, savrulmasınlar, dağılmasınlar oraya buraya. Hepsi tek ona kalsınlar hatıra.
5 yaşına girmeye hazır olan oğluma bakarken gözlerim dolunca, “Artık büyüme!” demeyeyim madem karşı koyamayacağım buna... Alışayım boyumu aşacağı anı karşılamaya. Her gece usanmadan “Bir küçüüücük Aaaslancık vaaarmış, kırlarda ko ko koşaar oynarmış...” diye 5 kere söylerken şimdi ona, 70 kere de söyleyebilecek olduğum yaşını görmeyi hayal etmeye devam edeyim şapşalca...
Bana her gece dayılarının yaramazlıklarını anlattırmalarını unutmayayım asla... Her gece türlü yaramazlıklar anlatayım onlara... Uyusunlar yanımda. Ben dalayım onların uykuya dalmış masum suratlarına...
Daha az yazacağım, yazmalıyım affola.
Daha çok anne olacağım…Olmalıyım. İhtiyacım var buna.
Benim çok ihtiyacım var anneliğime doymaya...
Daha çok Yonca takılacağım, daha rahat yazacağım, daha az tartacağım, daha özgür 5N 1K anlatacağım.
Hayırlısıysa…
Yonca
“çabacı”
Paylaş