Yaşın kaç olursa olsun…

Ellerin yamuk yılık, derin kırışık kuruşuk olsun, etlerin sarkmış, bacakların ağrılardan seni sinir eder olsun…

Haberin Devamı

Dizler bedenini zor taşır, gözlerin yeterince iyi göremez olsun. Gözlüklerin can dostun, bastonun da yanından ayrılmaz parçan olsun. Hayatta yapayalnız kalıp dayanacak tek omuz bulamasan da; içinde kendi kendini eğleyecek yaşam sevincin ve de umudun her daim mutlaka olsun.

 

Tırnaklarını ne olursa olsun o yaşta hala daha bu aşağıda fotoğrafını hayranlıkla çektiğim teyzeninki gibi pespembe boyayacak bir ruh halin vazgeçilmezin olsun.

 

Yaşın kaç olursa olsun…

Haberin Devamı

 

Dün yine memlekette berbat haberler günüydü. Okumasan olmaz, dinlemesen olmaz, kaçsan kaçamazsın, olmaz.

 

İnsanın bizim ülkemizde olan biteni anlaması için kafayı sıyırması lazım. Ürkmemesi, geleceğe dair umutlarını yitirmemesi için de gerçekten sinirlerinin alınmış olması lazım. Kafayı üşütmemek içinse kesin antidepresan bağımlısı olması lazım.

 

Ya da benim gibi, kafayı bardağın sürekli dolu tarafını görmeye takmış şekilde yaşayıp inatla ve azimle, ortalık toz dumanken, iki saniye sonra çıkması olası güneşe kitlenmesi lazım.

 

Ne yapayım?

 

Ben de buna taktım. Çünkü ben olan bitene inat, posta kutumda iyi şeylerle karşılaşıyorum. Her buradan karşınıza çıktığım günün ertesinde çocuğundan büyüğüne, annesinden dedesine müthiş insanlarla tanışıp yazışıyorum. Asla bakıp da göremediğimiz, görecek halimizin kalmadığı bu insanlarımıza hayran oluyorum. Onlar bana ısrarla bardağın dolu tarafına bakmaya devam etmem gerektiğini hatırlatıyorlar.

Haberin Devamı

 

Gün geçtikçe kendime olan güvenim de artıyor.

 

Çağdaş ve medeni bir Türk kadını olmanın ve bildiğin yoldan asla şaşmamanın aslında ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunun farkına vardıkça, ne haberlerden kaçıyorum ne de onlarla yüzleşmekten korkuyorum. Garip bir şekilde güçleniyorum. Cesaretleniyorum. Daha çok okuyup daha çok düşünüyorum. Daha çok üretiyorum. “Hayatta başaramam!” dediğim şeylere kafa tutup “Deneyeceğim!” diyorum.

Kazanacaklarımla kaybedeceklerimi daha sıkı tartıyorum. Hedeflerimi yeniden gözden geçirip hırslarımı törpüleyip “Bin yerine bir kazansam kardır!” diyorum. Dedikçe de biriken birlerin bin olduğuna şahit oluyorum.

 

Hayatımın hiçbir döneminde umut vadetmek benim için bu kadar önemli olmamıştı...

Haberin Devamı

 

....

 

Çok güzel bir iş yaptım galiba. Lütfen, “Ne yaptın?” diye sormayın daha. Nasıl altından kalkacağım bilmiyorum. Çok şükür danışabileceğim güzel insanlar var yanımda, sağımda solumda. Onlarla konuşup akıl aldıktan sonra, en doğru şekilde sizlerle de paylaşacağım.

 

Sanırım ben,

 

Biraz yukarıda size çizdiğim o yaşlı kadın portresi gibi,

 

Hayata pembe donum* ve pembe ojelerimle göz yumarken,

 

Huzurlu olacağım.

 

Yonca

“Pespembe”

 

Yıldızın açıklaması olan dip link: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10284451.asp?yazarid=232&gid=61

Yazarın Tüm Yazıları