Paylaş
Peki ya bunları yemesi-yutması?
Dayak yemek nasıl bir histir hiç düşündünüz mü?
Düşünebiliyor musunuz?
Çocuğunuzun gözünün içine bakarken, kılına toz konmasın diye yırtınırken, yarın öbür gün sevdiği insandan şiddet görebilecek olma ihtimalini aklınıza getirebiliyor musunuz?
“Allah korusun! Dağlara taşlara!” diyerek tahtalara mı vuruyorsunuz yoksa?
Tahtalara vurmakla, “Allah korusun” demekle olmuyor işte.
Keşke olsa.
Şiddet, fiziksel veya psikolojik, kol geziyor uluorta!
Bakın, Hürriyet Gazetesi, gazetemiz, Aile İçi Şiddete Son! kampanyası kapsamında 5 yıldır faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk ve tek 7 gün 24 saat açık Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı olarak, daha fazla şiddet mağduruna yardım edebilmek için desteklerinizi bekliyor.
Şiddete karşı mücadeleye katkınız olsun isterseniz, AİS yazıp 6643’e mesaj gönderebilirsiniz. Gönderilen her mesajla bağışlanan 5 Türk Lirası, şiddete maruz kalan kadın ve çocuklara umut ışığı olacak.
Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı haftanın 7 günü, 24 saat nöbette.
www.siddetekarsiyuzbinsms.com linkini tıklayın, tıklayın ki her mesajınızda biraz daha iyileşsin bu toplumsal yaramız.
Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı: (0212) 656 96 96
Detaylı bilgi için: www.aileicisiddeteson.com
Hadi!
Yonca
“Acil”
Hayat (hakikaten) gezince güzel!
Biz Likya Yolu Ultra Maratonu’nda (LYUM) bedenimizle, doğayla satranç oynayıp ruhumuzu teslim ederken, maalesef çok az basın mensubu yanımızda yer aldı.
TRT ve CNN Türk olmasa yapayalnızdık 6 gün boyunca o deli zor yollarda.
Hele de “spor basını”nın bu muhteşem ve zorlu mücadeleyi -ki Likya Yolu Ultra Maratonu, Türkiye’nin uluslararası spor arenasında en göğsü kabararak duracağı olağanüstü kaliteli organizasyonlarından biridir- yakından izlememesi beni derinden üzdü.
Öyle çok hak ediyor ki LYUM destek ve övgüyü, öyle çok yabancı katılımcı ağzı açık geldi ve döndü ki ülkesine, bloglarında öyle inanılmaz anlatıyorlar ki burada yaşadıklarını, öyle iyi bir tanıtım yapıyorlar ki bizim adımıza... İsterdim ki, biz kendimiz de bu şahane ultra spor olayına hakkını teslim edelim. Biz kendi kendimizi anlatmalı ve anlamalıyız en başta!
Dünyanın çıplak ayak koşan efsanesi Barefoot Ted geldi ve adam aklını kaybetti Likya Yolu’nda ben şahidim, dip dibe koştuk 6 gün boyunca.
Neyse. Biliyorum o da olacak. Ben dünyanın en sabırlı sporseveriyim. Uzun yol koşucusuyum ne de olsa. Beklerim.
Biliyorum seneye biz Likya Yolu’nda ultra koşarken, istisnasız tüm spor basını yanımızda olacak. Likya’da aslanlar gibi koşan ve 1. olan Elena Polyakova, 2. olan Bakiye Duran, 3. olan Kim van Ketz gibi ultracı kadınların efsanelerini de yazacaklar.
Ama herkesten önce davranan CNN Türk’ten Fatih Türkmenoğlu’na teşekkürü borç bilirim. Ekibiyle geldi, Likya’yı sizlere anlatmak için yarışanları ve hikayelerini görüntüledi.
Yarın, yani 13 Ekim günü saat 13:10’da, CNN Türk’teki “Hayat Gezince Güzel”i dünyanın en güzel tarihi yolundaki bu delice yarışı ve yarışanların azmini ekran karşısında alkışlamak için izlemenizi tavsiye ederim.
İzler ve alkışlarsınız değil mi?
Yonca
“Likyalı”
Paylaş