THY Devrimi

Ben 12 yıldır Dubai’de yaşıyorum.

Haberin Devamı

12 yıldır öyle çok bi Türk Hava Yolları bi Emirates Hava Yolları ile uçtum ki gelip giderken bir yerlere…

Öyle çok ister istemez sevdiğim, gıcık olduğum, kızdığım, övdüğüm, sevdiğim, beğendiğim, eleştirdiğim, karşılaştırdığım şey oldu ki bu 2 hava yolu arasında…

Bunca senedir bu iki hava yoluyla tek başıma, çocuklu, iş kadını olarak öyle çok gelip gittim ki, ister istemez karşılaştırdım tabi sürekli kafamda.

THY hakkında son zamanlarda o kadar çok beni şaşırtan, takdirle bahsettiğim şey olmaya başlamıştı ki, kendime bile şaşıyordum aslında.

Öyle uzun zamandır kırgındım ki çünkü; senelerce bazı şeylerin göz göre asla düzelmemesine...

Ama sanki bir sihirli değnek değmişti ve bir şeyler acayip iyi gidiyordu en sonunda.

Demek olabiliyordu yani...

Kabin ekiplerinin harbi içten gülümsemesi, yardımseverliği, anlayışı; gerçekten ağzımı açık bırakan hayal ettiğim seviyede profesyonellikleri, yemeklerin şaka gibi lezzette olması, servisin kalitesi vesaire insanın o çileden çıkarıcı gecikmeleri bile hoş görmesine neden oluyordu resmen.

Hatta inanın bunca senedir ilk defa, bir süredir Emirates Hava Yolları ile kıyaslamak bile aklıma gelmez olmuştu.

Haberin Devamı

Ama şu THY’nin yeni kılık kıyafet seçeneklerini ve alkollü içki servisini kaldırma kararını görünce hop yine kıyaslamak kaçınılmaz oldu.

Eğer hava yolu kılık kıyafetine ve servisine dair “kafa” buyduysa, Emirates Hava Yolları hostesleri de ait oldukları Emirliğin tarihi ve geleneksel kıyafet anlayışına ucundan acık uydurulaydı yani, ne o hostesler servis yapabilirdi, ne de zaten hostes olabilirdi ortamda bilmem anlatabildim mi?

Peki Emirates’de alkol servisine dair kendimi bildim bileli bir kısıtlama hiç olmadı, bizimkisi ne şimdi?

Döneyim kılık kıyafet olayımıza.

Uçak ortamı da hastane ortamı gibi bir hassasiyet barındırıyor içinde bir bakıma.

Bunun özel durumu, acil inişi yok mu?

Fenalaşan yolcu, türbülans... ne bileyim kılık kıyafet bir şekilde servisten ve defileden öte işlevselliği ve hareket kabiliyeti bakımından rahatlığı ile de önemli değil mi?

Söz konusu kıyamet koparan Dilek Hanif kıyafetlerinin tarzını, manidar etek boylarını da geçtim; hangisi servise, acil durumda müdahaleye müsait hiç düşündünüz mü mesela? Nasıl eğileceksin, nasıl servis yapacaksın, o fular yemeğe mi girecek, boğazını mı sıkacak ben anlamadım ki!

Haberin Devamı

Hadi bunları da geçeyim, THY’nin maalesef bugüne kadar özellikle de yaz mevsiminde kabin içi sıcaklığını ayarlayabildiğini görmedim.

Pişik olursunuz sıcaktan...

Kabin görevlileri o kalın kıyafetler içinde ya kokuşacaklar, ya da buharlaşacaklar bu durumda.

Haydi atlayayım içki olayına.

Bunca senedir Emirates Hava Yolları’nda her daim içki servisi vardır. Kullanmayan kullanmaz, kullanan kullanır.

Ayol bin çeşit “müşteri” biniyor o uçağa, kime neyi dayatıyoruz?

Yani bu kadar yazdım ama, aslında kafamdaki tek cümle şuydu:

Eğer hava yolları ait oldukları ülkeye dair mutlaka kılık kıyafetle tarihi kültürel bir mesaj verme kaygısı güdeydi, dini gerekçeleri de işine geldiğince evirip çevirip bir takım komik bahanelerle servis etmeme bahanesine dönüştüreydi Emirates Hava Yolları kabin ekibi bir Avrupalı gibi giyinip:

Şarabınız kırmızı mı beyaz mı olsun?” der miydi

Soru işareti.

Haberin Devamı

Yonca
“Bana bi Duble”

 

Yazarın Tüm Yazıları