Tak kafana huniyi korkmadan oyna

Ritme kafayı takıp uyumlu olmak için de kafanı yorma.

Bol keseden saçmala yavrum saçmala.

Bırak bedenini kendi haline,

İçinden geldiği gibi zıpla hopla,

Sağdan sola yalpala.

Kafayı da şöyle iyice bi sallaaaa...

Nasıl olsa deli zannedip gülüp geçerler önünden sıra sıra.

Hatta para veren bile olur icabında.

Ancak deli olman lazım ki dayanasın bu olanlara,

Saçmalıklara...

Aptallıklara...

Ancak deli olman lazım ki inanasın bir türlü anlatamadıkları,

Açıklayamadıkları yalanlara, dolanlara, oyunlara, onlara, bunlara, şunlara...

Baksana!

Millet nasıl olsa kafayı ha yedi ha yiyecek, bari sen vaktini harcama.

Koyver gitsin, tam da şu anda.

“Korku toplumu” dedikleri şeyi belki anca altedersin, hoplaya zıplaya ve dansla...

Tak kafana huniyi oyna.

Kendini sıkma, hırpalama.

Değmez.

Kim bilir daha ne belgeler çıkacak sahte mi değil mi anlayamayacağımız.

Kim bilir daha ne çok insan içeride unutulacak üzülüp üzülüp sonra kanıksayacağımız...

Mustafa Balbay orada,

Aylin Duruoğlu orada...

Yanar döner Deniz Feneri e.V. ciler burada.

Hüseyin Üzmez haşaaa!

Keza daha bir türlü karar veremedik; zavallı kızın psikolojisi bozuldu muyduuuu bozulmadı mıydıııı,

Taciz caiz miii değil miiii acabaaa?

Hmmm... Bence haydi şimdi eller havaya!

Tak kafana huniyi Yoncacım en önce sen oyna!

Salla salla.

Belki kendine gelirsin,

Anca!

Yonca

“tırrrlak”