Paylaş
Aman Allah’ım inanılmaz bir dilek izdihamı yaşadım. 3 gün boyunca herkesin bana yolladığı dileklerini yazdııım, yazdım.
Derken, bu sene yine bu malum “dileklenelim bari” dönemi geldi çattı.
Tam 1 aydır, sürekli: “Yonca, yine dilek kutusu yapmayacak mısın, hem benim dileğim olmuştu bak!” diyen mailler geliyor.
Hele dün öyle ikna edici bir mail geldi ki, dayanamadım yapmaya karar verdim.
Ama bir farkla.
Hep aynı olmaz ki!
Nedir bu “Dilek kutusu olayı” diyorsanız, aşağıya geçen seneki yazının bu seneye uyarlanmışını da yazdım.
Yani olayın 2010+2011 Modeli aşağıda.
Ama özeti şu:
Bana dileklerinizi yazıp yollayacaksınız; ama dileklerinizi yazmadan önce 2011’de en çok neye şükrettiniz onu da yazacaksınız!
Kısa öz olmalı dilekler ve şükürnameler...
Ben de bu köşede İSİMSİZ yayınlayacağım.
Budur.
Yalnız Çarşamba yazımı göremezseniz panik yok. Yetiştiremedim demektir.
Çünkü siz bu satırları okurken, ben benim için çok anlamlı bir şeyi, sağa sola çaktırmadan afacanca yapmak durumunda kaldım da...
Affola.
Perşembe burada olur ama hepsi.
Hayırlısıyla.
Yani bu sene hem şükrediyoruz hem de dilek tutuyoruz.
Seneye başka bir fikrim var buna eklenecek...
Haydi bakalım,
En çok neye şükrettiniz 2011’de ve 2012 için dilekleriniz neler?
Hep beraber şükredip
Birbirimizin dilekleri için hayal kuralım.
İyi mi?
İyi.
Yonca
“fora”
*****
Sihirli Dilek Kutusu 2010 modeli + 2011’e uyarlama
2011 bitti gitti neredeyse.
Şaşıp kalacağız nasıl da hızlı geçtiğine.
Yine.
Kararlarınızı verdiniz mi?
Neleri geride bırakıp neleri yanınıza alacağınıza,
Neleri bir daha asla yapmayacağınıza,
Neden bir daha asla “Asla!” demeyeceğinize,
Neden seneye bu zamanlarda yeni senenin eskisinden kesin çok daha iyi geldiğini düşünecek olduğunuza,
Nasıl hayatınızda hiç yapmadığınız bir şeyi artık bu sene kesin yapacağınıza,
Size kimin iyi, kimin kötü geldiğine,
Neyin sizi iyileştirip neyin hasta ettiğine,
Hayatta en çok neyi istediğinize,
En çok neyi yapmayı hayal ettiğinize,
Neden o çok istediğiniz şeyi hep ertelediğinize,
Neden artık bu sene o şeyi ertelemeyeceğinize,
Beden ve ruh sağlığınız için ne yapacağınıza,
Nelere tövbe ettiğinize,
Kimleri affedeceğinize,
Kime sarılıp kimden ve neden sakınacağınıza,
Karar verdiniz mi dileklerinize, hayallerinize, isteklerinize?
Peki ya onları yazdınız mı bir yere?
Olmaz.
Yazmadan olmaz.
İşin yazılı çizili, beyaz üzerinde siyah okumalı sihri olmayınca, kuru kuru gerçekleşmelerini beklemek olmaz.
Yazacaksınız ki onları, size rehber olsunlar, siz de onlara hedef...
O yüzden, acilen yukarıda sıraladığım her şeyi yazın.
Bu sene, 2011’de en çok şükrettiğiniz şeyi de yazın.
Bana yollayın.
“Sihirli Dilek ve Şükürname Kutusu” olacak o yazının, köşemin adı.
Sizden gelen tüm dilek ve şükürnameleri isimsiz yayınlayacağım. Bilerek isimsiz yayınlayacağım.
Böylece hepimizin dilekleri hepimiz için yayılacak sanal aleme. İsimsiz dilekler birbirine karışacak. Belki, sizin aklınıza gelmeyen bir dilek başkasının aklına gelmiştir, siz okurken sizin de dileğiniz olacak böylece!
Şükretmeyi unuttuğunuz bir şeyi hatırlar, “Çok şükür!” dersiniz bir de.
Fena mı?
Asla.
Dönüp dolaşıp geri gelecek o dilekler hepimize.
Ama şükretmeyi bilmek, şükredecek şeylerimiz olduğunun farkında olmak lazım önce.
İçimden öyle geldi.
İnandım birden!
Kesin olacak, biliyorum.
Siz yazıp yollayın hele.
Gerisini ben hallederim bi şekilde.
Yonca
“sihirli değnek”
Radyo Ben'de de tam da bu yazıya uygun sihirli bir şarkı çalıyor...
Dilekleri yazarken tıklayıp dinlemeli ona göre...
Paylaş