Paylaş
Nerede okuduklarını, ne iş yaptıklarını sorarlar; çünkü en büyük servetimiz çocuklarımız.
...
Babam yıllarca böyle cümleler kurdu bize.
“Evladım benim malda, mülkte, parada pulda gözüm yok! Çok şükür Allah’ a, bir kızım bir de oğlum var. En büyük servetim sizlersiniz. Herşeyimizi sizlerin eğitimine yatırdık. Asla pişmanlık duymadık! Yarın öbür gün aynısını siz de yapınca, anlarsınız. Sizin mutluluğunuzu görmek, tek kazancımızdır.” dedi durdu.
İnsan çocuk aklıyla anlamıyor.
Şimdi benim de iki çocuğum var.
Eşimle tek amacımız, onların mutluluğuna, eğitimlerine yatırım yapmak.
Onlara iyi ve dürüst birer örnek olmak.
Eğitimi ve erdemi vasiyet bırakmak.
Onların da en az bizim kadar özgür, birey olarak haklarının farkında olan, haklarını savunmayı bilen, okumayı seven, doğayı koruyan, ülkelerini sevip sayan, sahip çıkan, merak edip araştıran, eleştiriye açık oldukları kadar övmeyi de bilen, öfkelerini kontrol edebilen, bilime inanan, yaşayan tüm canlıları seven barışçı çocuklar olarak yetişmelerini istiyoruz.
Bunun için çalışıyoruz.
Bazen, çocukların;
Sorularına cevap vermekten içim kuruyor, her iki günün bir başı okula gitmek beni sinir ediyor, bitirdiğim derslere yeni baştan geri dönmekse kabus gibi geliyor!
Ama...
Çocuklarımın her sorduğu soruya en yalın haliyle doğru cevap vermek, bazen kabullenmeleri acı bile olsa, asla zor gelmiyor.
Bugünün Türkiye’ sinde gördüğüm insan manzaraları karşısında, havada karada söylenen yalanları duydukça; yalancıların, hırsızların, dolandırıcıların, kavgacı insanları nasıl da çoğaldığına şahit oldukça...
Çocuklarıma asla yalan söylemeden, lafı dolandırmadan, olanı olduğu gibi anlatarak, açık sözlü olarak dürüstlüğü öğretmek için sarfettiğim çaba...
Herşeye değiyor.
En azından ben kendi adıma iki adet dürüst çocuk yetiştirirsem,
Bu hayatta hem çocuklarım,
Hem de memleketim için yaptığım,
En hayırlı yatırım olurmuş gibi geliyor.
Dürüst insanların çoğaldığı bir Türkiye hayal etmek,
Şu an bana çok iyi geliyor.
Yonca
“zengin”
Paylaş