“Proprioception”

Yerde dümdüz ve düzgünce yatıyordum.

Haberin Devamı

Daha doğrusu, ben kendimi “düzgün” yatıyor sanıyordum.

 

Oysa o sırada bana tepeden bakmakta olan Dalya, “Yonca yamuk yatıyorsun. Seni düzeltmemiz lazım!” dedi ve bacaklarımdan kaldırıp kondurup beni sağa çevirip sola ittirip bir çizgi üzerinde yatar kadar düz ve “dengeli” bir hale getirdi.

 

Artık dümdüzdüm; ama bu sefer de ben kendimi yamuk hissediyordum.

 

Düzgünlüğüme alışmak zaman aldı.

 

25 saat kadar...

 

Ne ilginç!

 

Haberin Devamı

İnsanın kendini düzgün zannederken yamuk, yamuk zannederken düzgün olması ne büyük bir aldatmaca değil mi?

 

Dengeli zannederken dengesiz olmak da buna benzer bir insanlık hali!

 

Dalya: “Proprioception diye birşey var, insan kendini düzgün zannederken aslında olmayabiliyor ve bu denge, yani “düzgünlük”, ancak sporla kaslar esnetilerek, çalıştırılarak sağlanabiliyor.” dedi.

 

Türkçesini bulamadım; ama “proprioseptif” olmak adına okudukça, bunun bir çeşit “denge” olayı olduğuna kanaat getirdim.

 

Proprioseptif olmak, “dengeli” olmak neden önemliymiş biliyor musunuz?

 

Yaralanmamak,

 

Düşmemek,

 

Sakatlanmamak için.

 

Sağlık için!

 

Şimdi burada bahsedilen “bedensel denge” her ne kadar sporla ilgili olsa da, ben bunu son derece derin algıladım.

 

Haberin Devamı

Şöyle;

 

Sporun bedene kazandırdığı sağlıklı “denge”yi; beyinsel ve ruhsal alana uyarladım.

 

Oradan da, doğduğum günden beri duyduğum, artık kendimin de aralıksız tekrarladığı: “Ne olacak bu memleketin hali?” trajikomipolitik sorusuna kadar uzandım.

 

Kendimizi dengeli zannederken dengesiz olmamızın, koca bir millet olarak bizleri ne hallere getirdiğinin örneklerine takıldım;

 

Bir gün çarşaflı kadınları bağrımıza basıp ertesi gün çarşaflı bir kadını yaka paça tartaklamayı

 

Kılık, kıyafet, din, inanç, hal, tavır veya nedeni her ne olursa olsun bir kadını, bir insanı tartaklayabilir olmayı

 

Lider olup küfretmeyi

 

“Dindar” geçinip tacizci olmayı

 

Demokrat görünüp diktatör olmayı

Haberin Devamı

 

Eşitlikten bahsedip ayrımcılık yapmayı

 

Özgürlüklerden dem vurup konuşanı susturmayı

 

Mahremiyeti önemseyip belden aşağı vurmayı

 

Yani...

 

Sol gösterip sağ vurmaları

 

Başka nasıl açıklayabiliriz ki?

 

Dengeli görünüp dengesiz değilsek eğer!

 

Keşke Dalya’ nın bana yaptığı gibi, birileri de ülkemi sihirle düzeltebilir olsaydı!

 

Keşke birileri bedenlerimizden başlayarak, ruhlarımızı dengelemek adına, bizlere, hepimize, herşeyden önce sporu zorunlu kılsaydı...

 

Kılsaydı da, bedensel dengemizi zihinsel dengemize, zihinsel dengemizi hayatımıza yansıtmamıza devlet zoruyla yardımcı olunsaydı.

 

Bu konu üzerine internette bir dolu şey okurken, milletçek bu kadar “dengesizleşmemizin” nedenlerini düşündüm.

Haberin Devamı

 

Sporsuzluk ne büyük bir cehalet nedeni!

 

Sporu eziyet görmek,

 

Bir yürüyüşü bile binbir mazeretle ihmal etmek,

 

Beyinsel dengemizi de engelliyor ey Millet!

 

İnternette dolanırken, tesadüf bu ya, sporla ilgili yayınlar arasında, Fransız spor gazetesi “L'Équipe” in atası “L’ Auto”’ da, Atatürk’ ün ölümünden hemen sonra, “okullarda beden eğitimini zorunlu kılan ilk devlet adamının Atatürk olduğuna dair” bir makale yayınlanmış olduğunu öğrendim.

 

Hey gidi günler hey...

 

Ne liderler de görmüş bizim büyüklerimiz.

 

Biz o kadar şanslı olamadık.

 

Geç doğduk!

 

Mazide kaldı böylesi “ilkeler”.

 

Bizler de üç beş yalnız “kalemşör ve kalemşöz”, dalgalarda boğulmadan kıyıya çıkmaya çalışıyoruz, o medeni ilkeleri yaşatmak uğruna.

Haberin Devamı

 

Bedensel “denge” ile beyinsel “denge” amaçlamak yerine,

 

Hantallıkla uyuşturulmuş beyinlerin çoğunlukta olması, devlet politikası oldu malum.

 

Beden dengemizi kaybettikçe,

 

Dengesizleştik!

 

Spor yapmaya başlamanın zamanı geldi de geçiyor,

 

Ona göre.

 

Yonca

“Dengede”

 

Ek bilgili dip not: Dalya bana pilates öğretiyor. Pilates öğretmekle de kalmıyor; bedenimdeki her kasın nasıl çalıştığını, ne işe yaradığını, o kasların beni nasıl hayata daha uzun ve sağlıkla bağladıklarını anlamamı sağlıyor. Evet. Sağlam kafa sağlam vücutta oluyor.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları