Onur ve gurur

Yazı yazacak zamanım yok. Olsa da yazmamam akıllıca. Ama bunu yazıp bırakacağım telefonu elimden.

Haberin Devamı

Hayatımın ilk çok etaplı ultra maratonunu koşuyorum Likya Yolu Ultra Maratonu’nda.
Siz bu yazıyı okurken, ben 4 günde tamamladığım 125,78 km üzerine 5’inci ve en uzun gün olarak adlandırılan 106,1 km’lik etabı dün yani perşembe sabahı koşmaya başlamış olacağım.
Bu 106,1 km’yi cuma akşamı bitirmiş olmam gerek. Sanırım 36 saat süremiz olacak. Teknik toplantı henüz yapılmadı, yanlış bilgi olmasın derdim.
Belören’den Çıralı’ya dağları, sahilleri, ormanları aşacağız onlarca saat ve km boyunca.
Sırtımızda tüm yükümüz; giyecek, yiyecek, uyku tulumu...
Bakiye Duran yanımda, beraberiz. Türkiye’nin ayakta alkışlaması gereken, doğum tarihine göre 57, ruhuna bedenine göre 15 yaşında olan bu muhteşem atom karınca kadın yüreklendirip cesaretlendirdi beni.
Afacan bir çocuk gibi parkurda. Dağlarda rampa yukarı atak yapıyor, sıkıysa yakala.
“Kadınlara ilham olmak, onlara kendi güçlerini hatırlatmak ve özgürlüklerine sahip çıkmaları adına yapmamız gerek” diyor bana sürekli.
Dört kadınız ultra yapan; Bakiye Duran, Ruby Altmann (Kanadalı), Aylin Savacı Armador ve ben.
Sanki bir belgesel içindeyim.
Likya Yolu büyük aşk. Hep o girmediğim parkurları merak ederdim.
4 günde hiç görmediğim ne inanılmaz yerlerden, zorluklardan geçtim.
Pişman oldum, sorumlu hissettim, gücüme şaştım, endişelerin saçmalığına tanıklık ettim, bilinmeyenden korkunun öcü gibi bir saçmalık olduğunu idrak ettim ve ne çok gereksiz düşünceyle kendimi tükettiğime şaştım.
O kadar dert tasa endişe edeceğime “Hadi kızım Yonca gayret” desem, kesin daha uzun yaşarım anladım.
Ve evet ben bu yolu uzun yaşamak istiyorum, o yüzden uzun olan ultraya başladım.
Hayır ya! Doğru cümlem şu; ben hayatı uzun yaşamak istediğim için uzun koşmayı istedim!
Bana aklımın oyunlarına yenilmeme, bu yola neden çıkmayı, nasıl denemek istediğimi hatırlama gücü dileyin.
Güçlüyüm ben ama kendime inancım eksikmiş, onu tamamlamak istiyorum.
Bir de gurur duyuyorum kendimle, kendimi aşmaya çalıştığım için.
Hayatın boyunca yol arkadaşın çok önemliymiş ey ahali.
Bakiye Duran’la yol arkadaşlığı ömre bedel bir hayat dersi.
Ve ve ve... Likya Yolu Ultra Maratonu’na gelen tüm katılımcılar adına, Uzunetap ekibine binlerce teşekkür.
Bize bu yolu, her vardığımız finişte davullarla kocaman gülümsemelerle yaşama şansı verdikleri için...
Kararlı, dingin, emin, güçlü, azimli, mutlu, umutlu...
Çocuklarıma “Biz de yaparız” diyebilecekleri kadar güçlü ve her daim özgür olduklarını bir ömür boyu hatırlatmak dileğimle...
Bu hayatı hem uzun, hem dibine kadar yaşamayı çok seviyorum.
Attığım her adımda kalbim güçlensin.
Gelidonya Feneri, Çıralı, Adrasan... Tüm ağaçların gücü adına...
Bekleyin beni, koşarak geliyorum.
Yonca “Likyalı”

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları