Ölü gelinler geçidi...

Suratlarını da boyamışlar ölümün o soluk, donuk, mat beyaz rengine...

Çıt çıkarmadan, tek kelime etmeden, tek slogan atmadan sessizce,

Ellerinde Pippa Bacca’ nın fotoğraflarıyla...

Suratlarına yansımış yaslarıyla,

Sessiz çığlıklarıyla,

Elele tutuşup başlamışlar otostop çekmeye.

11 Nisan’ da Ankara’ da Kızılay’ ın göbeğinde.

Polis gelmiş, bakmış ki kadınlar Pippa’ yı anıyor, ağızlarından tek kelime çıkmadan hepsi beraber otostop çekerek insanları bir süreliğine düşünmeye zorluyor... onlar bile ses etmemiş.�

Polisler de kadınları usulcacık seyretmiş.

Ölü gelinler geçidi başladığı gibi, sessiz sedasız sona ermiş.

Herkes evine gitmiş.

...

Bana bu haberi veren Evun’ un gönderdiği fotoğraflara bakarken uzun uzun düşündüm.

Kadınların her türlü eylemi, korkusuzca, akıllıca, hiç olay çıkarmadan da mesaj verebilecek şekilde yapabilme yetisini irdeledim.

Takdir ettim.

Kolay kolay unutmayan, kitabında vefasızlık kelimesi olmayan, hakkını aramayı gayet güzel bilen kadınlarımızın ruhunu, kalbini, bu bahane ile bir kere daha hepimize açmak istedim.

Yıllarca aynı takımın parçası olan paralı/çıkarlı oyuncuların bile birbirini paralamaya kalktığı maçları düşünüp

İdealleri ve endişeleri adına, istediklerini anlatmak ve almak için kavgasız gürültüsüz biraraya gelip gönül savaşı verebilen kadınlara, hayranlık besledim.

Herkese örnek teşkil etmelerini diledim.  

O yüzden,

Geçtiğimiz hafta basında mini minnacık yer verilmiş bu protestoyu, sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Onca yıkıcı, yıpratıcı, kırıcı, dökücü eylem, hareket ve hakarete inat; yapıcı, düşündürücü, birleştirici, zarif hareketler de istenirse yapılabiliyormuş demek.

Hani bizden adam olmaz diyorlar ya,

Olur!

Haberiniz olsun istedim.

Tacizcilerin serbest bırakıldığı,

Tecavüze uğramış çocukların tecavüzcüleri aklamak uğruna harcandığı,

Çocuk yaşta gelin edilen kızların töreye kurban adandığı,

Cehalet yüzünden kadının kızlık zarına göre sıfatlandığı,

Haysiyet ve şerefin kadının namusuyla tanımlandığı,

Medeniyeti kamuflaj olarak kullanan erkeklerin, kadını “sabrına” göre tek taşla taçlandırdığı

21. Yüzyıl Türkiye’ sinde...

Sessiz sedasız bir şekilde,

Kendini medenice ifade eden,

Korkusuz kadınların var olduğunu

Bilmenizi istedim.

Yonca

“haberci”  

Detay dip not: Eylemi FEMİNİSTbİZ düzenlemiş. Bu oluşumda görüş, sınıf, bir partiye aidiyet gibi hiçbir belirleyeci etken yok. Katılmak için de feminist filan olmak gerekmiyor. Her isteyen katılabiliyor. Onlar “Sadece kadınız ve kadın sorunları için varız!” diyerek kendilerini tanımlıyor.

En büyük özellikleri de ne biliyor musunuz?

ÖNYARGI SIFIR.