Ödülümü aldım ve…

Hayatım boyunca hep çok çalıştım ben. (Aç parantez geç olmadan açıkla bunu Yonca!)

Bu yazı “ben ben ben...” yazısı değil. Şunu demek istiyorum, bazı insanlar bazı şeyleri cırt diye yapar ya mesela; benim öyle olmaz. İlla ki çok çalışmam, çok üzülmem, çok uğraşmam ve bir sürü engeli aşmam gerekir. Eskiden buna çok üzülüp kafayı takarken, artık bunun benim hayatımın yaşanma şekli olduğunu, benim böyle olduğumu kabul ettim. Pek rahat ettim.

Benim hayatım böyle, evet. Kafama dınk diye düşmüyor kolaylıklar. İstediğim şeyler uğrunda hep büyük emek vermem gerekiyor. Çok yorulmuş olsam da, azıcık geriden gelsem de, sonuç hep inanılmaz keyifli oluyor ama. O yüzden artık hiç şikayet etmiyorum.

Hazıra konmuyorum. Hazıra konmak da istemiyorum.

Bu ödül o yüzden aslında benim için tam da bunu temsil ediyor; hayatımı ve beni!

Hayatımda yaptığım en disiplinli, en organize, en�yorucu, en çok emek isteyen, en kaytaramayacağım şey oldu koşmak. Çocukların eğitimine katkı sağlamak adına koşmak.

“Ay valla çok yorgunum şekerim, es geçeyim!” diyemem. Dersem verdiğim sözü tutamam. Koşamam. Hadi sizi, kendimi, hayal kırıklığına uğrattım diyelim; ama tek bir çocuğu hayal kırıklığına uğratamam. Hisettiğim aynen bu; sorumluluk!

Bir de biliyor musunuz şu sporun önemi, babamı kaybettiğimizde kafamıza başka türlü dank etti. Annem elindeki son imkanla o zaman tam da ergenliğe girecek kardeşimi spor salonuna yazdırdı. Kardeşim yıllar sonra bize: “Eğer o zaman beni oyalayan ve deşarj eden o spor salonu olmasaydı, bilmiyorum kimbilir neye sarabilirdim. Ama beni spor kurtardı!” dedi. Doğru dedi. Ben şimdi, Adım Adım Oluşumu ile yardım amaçlı koşarak, TEGV aracılığı ile çocukların eğitimine katkı sağlıyorum ya, aslında onların aklına spor fikrini sokup başka kötü şeyleri akıllarından çıkardığımı da düşünüyorum. O yüzden çok çok çok önemsiyorum bu işi.

10 Ocak Pazartesi günü,

Dedeman Otel'de yapılan ve İstanbul Vali Yardımcısı Ali Bakoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Etkinlikleri A.Ş. Genel Müdürü Alpaslan Baki Ertekin, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar ile Atletizm Federasyonu yönetim kurulu üyesi Hüseyin Yıldırım'ın da katıldığı ödül töreninde, 32. Avrasya Maratonu Basın Teşvik Ödülleri verildi.

Çok iyi ve ince düşünülmüş bir törendi. Ben Sosyal Sorumluluk Özel Ödülü aldım.

Verilen para ödülünü, 6 Mart’da Runtalya’da TEGV’in Ateşböceği Projesine katkı sağlamak için koşacağım 21km adına bağışladım. Ödülümü Spor A.Ş.’nin başına geçtiğimiz sene gelen, ve geldiği günden beri çok kaliteli rüzgarlar estiren Sn. Alpaslan Baki’den aldım. Dayanamadım, bir şeyler de söylemek istedim. (tipik ben J) İstedim çünkü salonda spor basını dünyasından bir sürü erkek vardı ve tam da zamanıydı bence. Hem ödül alan kadın sayısı 7 idi. 6’sı gelebilmişti ödülünü almaya. Bence hiç de fena bir sayı değildi bu zor camiada!

Ben de aldım mikrofonu ve şöyle dedim oracıkta:

Spor denince akla çoğunlukla ve hatta sadece futbolun geldiği ülkemizde, sporcu bir kadın yazar olarak, hele de atletizm dalında, koşarak, ve TEGV için fayda sağlayarak koşan bir kadın olarak bu ödülü almak beni çok gururlandırdı. Çok teşekkür ederim... Ve seneye bu salonda çok daha fazla sporcu kadın yazar görmeyi ümid ederim.

Yonca

“mutlu”

Ödül alan kadınlar

Görüntülü Basında:

Özge Uzun, (CNN Türk) Avrasya Öncesi Destek Programı (Programa beni davet edince yardım amaçlı koşuyu televizyonda anlatma şansı elde edip sayesinde bir sürü bağış topladım J)

Pınar Esen, (CNN Türk) Haber Mansiyon

Pınar Aylin Kuyucu, (Lig TV) Röportaj

Burcu Esmersoy, (NTV) Röportaj (törene gelemedi)

Yazılı Basında:

Özge Denizci, Akşam, Röportaj

Nilgün Altay, Tünaydın, Yerel ve Sektörel Basın – mansiyon