Paylaş
Ben bir güzel afiyetle yiyorum valla. Etrafımda benim kadar güzel uyutulan ve kazık atılan bir kişi daha yoktur haberiniz ola!
Ahanda herkese açık çek: Gelin beni kazıklayın. Hazırım. Bekliyorum.
Alnımda da koyu harflerle “özenayi” ibaresi ile öööyle duruyorum. Hayır anlamıyorum, yanımda melek gibi bana kol kanat germiş uyaranlarım da var.
“Yonca kızım yapma. Aptal olma. Enayilik bu yaptığın” diyorlar. Yok kardeşim, ben her bişeyi çok bilirim, anlarım ve kendimi seve seve parçalarım ya, kalkıp bir de savunuyorum kazıkçıları.
Oha evet, oha bana!
Kendime göre hep onlar haklı ve ben haksız.
Hani kazığı yediğim gibi bir de kazık atanın neden kazık atmış olabileceğine dair empati yapıp “E yazık baksana, haklı yani bana kazık atmakta!” filan bile diyebiliyorum.
O kadar olur hani.
Bakın samimiyetle söylüyorum, varsa hani kazık atacağınız, içiniz doluysa ve deşarj olmaya ihtiyacınız varsa, buyrun bana atın.
Nasıl olsa zaten olayı fark etmem bayağı bir zaman alır. Ohooo ooo! O arada da, ne isterseniz yaparsınız.
Sonra da zaten affetmem hiç uzun sürmüyor. Hemen unuturum da.
Bir de sarılır boynunuza “Aman üzülme, olur böyle şeyler...” filan diye sizi teselliye bile başlarım. Üzerine de, sizi elaleme haklı çıkarmak için uğraşırım.
Gel de bana kazık atma yani!
Yonca
“hazır”
Kodumgittigiller
Çok alem tiplerden oluşan bir arkadaş grubum var. Topumuz kadınız ve istisnasız hepimiz deliyiz. Arızalı mı demeliydim, bilemedim ya neyse... |
“Pardon da kodumcuklar, iyi olmak ne zamandan beri kötü bişey oldu?”
Ve işte o an, hepimizin dili tutuk ve gönlü titrek kaldı...
Cevabını bulup da veremedik iyi mi?
Olay bizi aştı.
Yonca
“saftirik”
Okura soru
İletileriniz bu köşeden insanlığa duyurulup derde deva olmak niyetine, itinayla beklen-mektedir.
Yonca
“arabul-ucu”
Paylaş