Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

İşkadını olmak müthiş bir şey

Sabah yataktan sürünerek kalkıyorum. Yonca “Sürüngen” yani.

Haberin Devamı

Çocukları uyandırmak için onlardan önce kalkmak lazım, bin tane şeyi hazır etmek, bir de onları böyle gudubet bir insan olarak değil tabii, tam tersine “Yaşasın sabah oldu!” şeklinde kaldırabilmek için sıkı rol kesmek lazım. Yonca “Artiz” yani. Oysa sabahları ben daha çok adam öldürmek istiyorum. Yonca “Katil” yani. Bir de bunlar yeterince sabahın körü kabusu değilmişcesine müthiş işkadını moduna da girmem lazım. Yonca “İğrenç” yani. ışte tüm bunlar yüzünden sabahları ben berbat bir kadınım. Yonca “Lanet” yani! Bakın takma adlarımın baş harflerine, anlayın beni, halim bir hayli “SAKİL” yani.

Ama işin iyi tarafı da var ve o da şu; (Yonca “iyimser” yani) işe gitmek zorundayım ya, giyinmek zorundayım, kendime çekidüzen vermek zorundayım, azıcık da olsa bir maskara bir ruj sürüp kendimi iyi hisseder gibi görmek zorundayım. Yonca “mecbur” yani. Mecburiyet bazen insana kendini gerçekten öyleymiş gibi de hissettiriyor. Çizdiğin ruh haline kendin de kanıp inanıyorsun. Yonca “kandırıkçı” yani. Sabah “katil” gibi evden çıkan ben, bakıyorum akşama olmuşum “unutkan” yani. İş beni kendime getiriyor bir bakıma. Düzene sokuyor. Yoksa Yonca çok “dağınık” yani. şikayet etsem de, işkadını anne olmak, bence iyi yani.

Yonca
“züğürt”... yani :)

Haberin Devamı

Koyu rujun sihirli etkisi

Annem sabah hep erken kalkar. ışkadınıyken de bu böyleydi, şimdi de öyle. O bir erkenci. O bir bakımlı. O bir çalışkan. Ve hâlâ öyle! Bak bunu okuyan tükürsün bir yere ve kırk bir kere maşaallah desin, totosunu kaşısın, gözlerini şaşı yapsın, kafasına da tok tok vursun hele, acayip sinir yaparım yoksa ona göre! (Tüüüü kırk bin kere!)

Annemin yataktan kalktığı gibi gidip ilk yaptığı iş, koyu şarap rengi rujunu dudaklarına bir güzel sürmektir. Ben bu ritüeli itinayla, hayranlıkla seyrederim. Çocukluğumdan beri, annemi rujsuz ve saçıbaşı dağınık görmedim. Hastalıklardan şikayet ederken de, mızıldanırken de görmedim. Bunu bu yaşımda takdir etmeyi çok şükür öğrendim.

Annem beni sabahları bitkin ve zurnanın zırt dediği noktada görünce, hep aynı şeyi söylüyor tutarlı bir şekilde ve sanırım söyledikleri benim de içime işler oldu bir şekilde: “Önce rujunu sür ki yüzüne gözüne renk gelsin. Attırıver saçlarını da şöyle bir. Güzelce giyin. Kendini öyle görünce ister istemez sıkıntını atar havaya girersin!”

Bir de hemen müziği açar annem, televizyonu da. “Eve gürültü gelsin, hayat girsin” der.

Yapıyorum. Oluyor. Kesin denediğinize değer.

Yonca
“dolgundudak”

Haberin Devamı

Anonim Reloaded Konseri

Varmış. Bu akşammış hem de. Elde edilen tüm gelir Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne aktarılacakmış ve de...

“Ah ulan tüh!” dedim haberi alınca, keşke gidebilseydim ben de! 30 Nisan Cuma, bu gece, saat: 22.30’da BRONX Pİ SAHNE -  İstiklal Cad. Terkoz Çıkmazı No: 8/1 (Paşabahçe’nin Sokağı) ve Giriş Ücreti 20 TL bilgilerinize.

Alt tarafı 20 lira vererek, hem bir çocuğun eğitim masraflarına katkıda bulunacaksınız, hem de 80’ler ve 90’ların şarkılarıyla kafa dağıtacaksınız. Hiç fena fikir değil bence!

Yonca
“rakır”

Yazarın Tüm Yazıları