İnsanın güzel arkadaşlarının olması öyle güzel ki…

Hayat tek başına çekilmiyor…

Haberin Devamı

Muş… evet.

 

Hayatını nerede yaşadığın değil, kimlerle nasıl yaşadığın belirliyor, daha anlamlı kılıyor...

 

Muş… evet.

 

Bunu son bir kaç yıldır öyle derinden hissediyorum ki...

 

Kendimi o kadar şanslı buluyorum ki!

 

Evet.

 

Şanslıyım.

 

Hayatıma değen her insan, her sevdiğim insan sayesinde şanslıyım.

 

Haberin Devamı

Hayatıma değen herkesin de, en az benim kadar mutlu ve şanslı olmasını diliyorum.

 

Beni mutlu ettikleri kadar mutlu edilmelerini istiyorum.

 

Bunu yürekten diliyorum.

 

Sevdiğim insanlar için elimden daha güzeli gerçekten gelmiyor.

 

Onlar için ne dilesem, ne yapsam yeterli olmayacakmış gibi geliyor.

 

Tam 9 senedir, ait olmadığım bir ülkede, ait olmadığım bir şehirde, ait olmadığım bir ortamda büyüyorum.

 

Dile kolay.

 

Ailemi, arkadaşlarımı, memleketimi, yemekleri, doğayı, insanları özleyerek geçirdiğim 9 sene...

 

İlk başta çok daha zordu.

 

Hiç arkadaşım yoktu. Hiç!

 

Ağlamaya ihtiyaç duyduğumda “Ağla rahatlarsın...” diyecek, güldüğümde benimle birlikte kahkaha atacak kimsecikler yoktu.

 

Çocuklarımla ilgili yaşadığım en ufak çıkmazda memleketi arayıp “İmdaat!” demekten başka çarem yoktu. “Sizin çocuğunuz da zır zır ağlıyor mu, yoksa bir beceriksiz anne ben miyim?” diye soracak kimsem yoktu!

Haberin Devamı

 

Sonra, yavaş yavaş arkadaşlarım oldu.

 

Her başım sıkıştığında tereddütsüz uçarak koşan,

 

En gıcık halimde bana sabırla katlanan,

 

En hasta halimde tavuk suyuna çorbamdan tutun, çiçeğime, çikolatalı muhallebimden, okuyacağım kitaba kadar getiren,

 

En depresif halimde kendi kendime ayağa kalkmam için anlayışla kendi halime bırakan,

 

En eğlenceli halimde dalga geçmeden yürekten kahkaha atan,

 

En saçma halimde yargılamadan “Yoncadır ne yapsa yeridir” deyip beni olduğum gibi kabullenen, anlayan,

 

Gülesim olmadığında beni güldürmek için yapmadıklarını bırakmayan...

 

Ve ve ve...

 

Taptığım “Yaratıcılık” yetisini her daim en şaşırtıcı haliyle kullanan,

 

Kendimi her defasında sayelerinde sınayıp daha “yaratıcı” olmak için zorlamama neden olan yepyeni fikirlerle aklımı başımdan alan,

Haberin Devamı

 

Yoktan var ettikleri cin fikirlerle hayatıma renk atan...

 

Hayatıma hayat katan,

 

Arkadaşlarım oldu benim.

 

Size çok şanslı bir kadınım demiş miydim?

 

Kesin bir kere daha demeliyim!

 

İnsanın yaşı ilerledikçe, yeni insanlarla tanışıp arkadaş olma, ortak birşeyleri yargılamadan paylaşma kabiliyeti –seçicilikten ve de ne istediğini giderek daha fazla bilmekten dolayı- kısıtlanıyor diye düşünürdüm.

 

Meğer bunun tam tersi de olabiliyormuş.

 

Şu hayat yine beni ne güzel mat etti!

 

İnsan büyürken, tam da bu sebeplerden dolayı, yani ne istediğini, ne beklediğini daha iyi bildiği için, inanılmaz kafa dengi insanlarla can ciğer kuzu sarması arkadaş olabiliyormuş.

Haberin Devamı

 

Bir kaderi güle oynaya paylaşıp

 

Ortak anılarısulu gözlerle edinip

 

Aynı hasretlere ağlayıp

 

Aynı endişeleri sevinçlere döndürmek için çaba sarfedebiliyormuş.

 

Şu ismi çirkin,

 

Hissi dertli,

 

Cismi uzak,

 

“Gurbet”

 

Meğer insana ne çok şey öğretiyormuş!

 

Yonca

“dostcan”

 

Bahanesiyle dip not: Teşekkürler, çok teşekkürler Ayşe... Arman Ayşe. Kadınlık, annelik, eşlik, yazarlık halleri o bu şu... hepsini bir kenara bırak veya aslında bırakma... yazılarıma verdiğin destek için, beni yerinde eleştirdiğin, eksiğimi gediğimi söylediğin, yüreklendirdiğin için, ne bileyim, kafamda soru işareti olunca açık açık cevap verdiğin için, koşu bandı için ve bir dolu şey için uzun zamandır teşekkür etmek istiyordum, çok çok çok teşekkür ederim.Ben senden çok şey öğreniyorum ve bu da benim şansım. Şanslıyım işte!

Haberin Devamı

 

Bir de, şu yaşadığımız ortak ve dar alanda, bize “bahanesiyle” kendimizi bu kadar güzel hissettirdiğiniz için de ayrıca çok teşekkür ederiz... Sana ve Ömer’ e... Bilginize J.

Yazarın Tüm Yazıları