Paylaş
Dünkü yazıma gelen bazı yorumları okurken bu konuya devam etmeye iyice ikna oldum.
Berbat, kötü, küfür dolu, terbiyesiz, saygısız, “dinime küfreden müslüman olsa” dediğim cinsten yorumlar olduğu gibi; gayet insani, gayet kişiye özel tecrübe dolu paylaşımlar da vardı.
Bir konuda küfür edince, artık o konuda eleştiri niteliği kalmadığından, hepsi bir kulağımdan girdi, öbüründen çıktı. Onları attım çöpe.
İnancımı da kimseye kanıtlamak gibi bir derdim asla olmadığı için, -din hanesinin çıkarılması, boş bırakılması- konusunda gelen yorumlar arasında seçme hakkımı kullandım ve sadece aklı başında eleştirileri, düşünce ve paylaşımları buraya aldım.
Okurlarımın isimlerini bilerek yazmadım.
O hanenin ırkçı olduğu fikrimden de hiç caymadım.
Yonca
“herkesin hanesi kendine”
*****
Maalesef nüfus cüzdanlarımızdan din hanesinin kaldırılabileceğini, ben hayal bile edemiyorum. Doğma büyüme Alsancak-İzmirliyim. 31 yaşındayım. Bir Vikinge aşık olup peşinden İsveç’e yerleştim. Eşim İsveçli. Daha yeni burada evlendik. Evliliğimizin Türkiye’de Nüfus Müdürlüğü’nde tescili için, Konsolosluğun İnternet sayfasından gerekli formları indirip doldurmaya başladım ve gözlerime inanamadım. TC nüfus cüzdanlarında din hanesinin bulunması, boş bırakılmamasından daha da garip olan doldurduğum formun yarısının dine ayrılmış olmasıydı. Benden ziyade, eşimin de dininin yazılması isteniyordu. Formu doldurdum. Eşime imzalaması için verirken: “Kusura bakma; ama senin dininin de yazılması isteniyor...” dedim. “Nüfus cüzdanlarınızda din hanesi olması zaten anlaşılamaz bir durum; ama ben TC vatandaşı değilim ki, benimkini ne yapacaklar?” dedi hayretle, ben açıklayamadım. Aklıma sadece kötü düşünceler geldi. Kadın olmamdan ötürü dinimin sorgulanmasından tutun da, ileride çocuğumun dininin sorgulanmasına kadar. Kimsenin inanci, kimsenin kalbindeki hiç kimseyi ilgilendirmez. İnancı bu şekilde ifşa etmenin modern dünyada adı ırkçılıktır.
Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim; biz aslında önce Türkiye’de evlenmek istedik. Ama binbir zorlukla karşılaştık. Evraklarımız tam olmasına rağmen, neden göstermeden apostilli tercumeli resmi İsveç nüfus kayıt örneğinde şu da yazsın, bu da yazsın diyerek redettiler. “Bu bir ülkenin resmi belgesi, nasıl değiştiririm?” dedim, kimse bir şey demedi. Alanya ve Kuşadası’ nı denedim. Elimden geleni yaptım, bardağı taşıran son damla İzmir’de(!) Nüfus Müdürlüğü’nde: “Memlekette bunca adam dururken, elin gavuruyla evlenmeye kalkarsan uğraşırsın böyle!” diyen kadın oldu. Kulaklarıma inanamadım. Hala Cumhurbaşkanlığı’nda şikayet dilekçem beklemede. Kimse bir şey yapmıyor. İsveç Konsolosluğu kendi vatandaşı mağdur durumda diye yol gösterdi de evlendik.
İnsanlara ve insanların seçimlerine saygı duymayı, onları oldukları gibi kabul etmeyi öğrendiğimiz zaman; din, dil, ırk önem taşımayacak. Yeterki başkalarının yaşantıları üzerine kafa yormayı, çene yapmayı, onları yargılamayı bırakıp sadece kendimizi üretmeye ve büyütmeye odaklayalım. (A. C.)
*****
Nüfus kağıdında din hanesi meselesi... Ben bunun kaldırılacağına hiç mi hiç ihtimal vermiyorum. Çünkü bu gayri müslimler ve diğerleri açısından bir baskı aracı olarak kullanılıyor. Benim eşim Rus. 1994’ de evlendik. Türk vatandaşlığını aldı ve sıra geldi nüfus kağıdını almaya. Eşim nüfusda bu haneye doğal olarak 'Ortadoks' yazılmasını istedi. Bursa gibi bir yerde nüfus memuru, İslam’dan başka bir şey yazamıyacaklarını söyleyip İslam yazdı. Tabi eşim de iki göz iki çeşme ağladı. Onu o zaman nasıl teselli ettim biliyor musunuz? “Bak ilerde İran gibi oluruz filan, o zaman bu kağıt seni de beni de kurtatır!” diye. Velhasıl şu adrese dayalı nüfus kayıt sistemi çıktı da, İnternet’ten kendim düzelttim ve son nüfus kağıdını da Moskova Elçiliği’nden aldım. (S. A.)
*****
Bu benim yıllardır sinir olduğum bir konu. Mesela bizim birader birkaç yıl önce gitti Nüfus Müdürlüğü’nde dilekçe verip sildirdi. Ancak işin komedisi çocuklar doğunca yaşandı. Çocukları Türk tabiyetine kaydettirirken eşim de ben de din hanesi boş kalsın istedik. Kimin neye inandığı kimseyi ilgilendirmez değil mi? Konsolosluğa Nüfus Cüzdanları başvurusu için yalnız gitmiştim. “Boş bırakın...” dediğimde, “Olmaz. Annesinin de rızası lazım, dilekçe getir.” dediler. Ancak ironi şurada, yahu madem ana baba rızası eşit ve şart, o zaman neden babasının kafa kağıdında ne varsa aynısını yazıyorsunuz ki o kağıda?
Yonca, inanç senin de dediğin gibi insan ile kendi yaradanı arasındadır. Bunun nüfus cüzdanında olması laikliğe aykırı olduğu gibi (sanki laiklik mi kaldı dediğini duyar gibiyim...) ayrımcılık da yaratıyor. (A. E.)
*****
Bu yazınızda katıldığım noktalar var. Nüfus kağıdanda dinimiz yazınca, o dinden mi oluyoruz? Mesela yüzde 97imizin hanesinde “Müslüman” yazıyor ama, Müslüman gibi mi yaşıyoruz? Ama bir kimlik dinle tanımlanamaz fikrinize katılmıyorum. Din, dil, ırk vesaire insanın kimliğinde, kişiliğinde etkili faktörlerdir. Eğer bu bakış açısı ile bakılırsa bir başkası da ülkesi, şehri gibi tanımların da kaldırılmasını önerebilir.
Bu şekilde ileri de isimlerin de kaldırılmasına, herkesin sadece kimlik numaraları ile yaşamasına kadar gidebilir. Mesela ismimiz 362851 olabilir. (S. Ş.)
*****
Kesinlikle katılıyorum bu hanenin boş geçilmesine. Bu sayede "nüfus cüzdanı müslümanı" deyimi de ortadan kalkmış olur. Ateistler de o terime katlanmamış olur. Münafıklar da! (M. T.)
Paylaş