Paylaş
Bir insan her şeye heyecan yapabilir mi?
Ben yapıyorum.
Her şeye dediysem, her şeye.
Biraz yorucu bir durum. Biraz da bazen bazı insanları benden şüpheye düşüren bir durum. Bunun da farkındayım. Yani bazı insanlar benim bu heyecanlarımı saçma, anlamsız, abartılı ve çocukça bulup halime burun kıvırıyorlar, bunu da anlıyorum. Ama elden bir şey gelmiyor işte.
Kendime telkinlerde bulunuyorum, sakin olmak için. Olmuyor. Ol-mu-yor.
Ha bazen saatine denk gelip de sakin olduğumda da başka bir sorunla karşılaşıyorum. Hasta muamelesi görüyorum o zaman da. O da garip kaçıyor.
Böyle geldim, böyle gidiyorum-gideceğim anlaşılan...
Umarım uzunca süre de her şeye rağmen böyle giderim.
Heyecansız olmak istemiyorum ki zaten!
Hayatın beni heyecanlandırmaktan vazgeçmemesini istediğim gibi; hayata karşı sürekli heyecan duyacak kadar gücüm de daimi olsun istiyorum.
Yazdığım yazının, okuduğum kitabın, seyrettiğim filmin, ailemin varlığının her saniyesinin, attığım her adımın heyecanını dibine kadar hissederek yaşamak ve heyecan içinde yaşlanmak istiyorum.
Hayata karşı artık heyecan duyamayacak hale geldiğimde ...
-ki o gün, öyle bir gün başıma gelir mi acaba sizce-
Köşeme çekilip kendi kendime...
Geçmiş heyecanlarımı düşünerek, her birini yaşadığım için şükretmek istiyorum.
Heyecan içinde...
Yonca
“öylesine”
Paylaş