Paylaş
Ama uzatmak da mümkündür. Uzunmuşcasına yaşadın mı uzuyor. Zevklerini bileceksin. Onlardan vaz geçmeyeceksin. Kimseyi rahatsız etmediğin sürece, her daim seni güldüren şeyleri kesin yapacaksın. Hayatını uzatmayı kendin bileceksin. Ben artık bu işi daha iyi yapıyorum. Hatta geçen gün birisi bana istediğim sürece istediğim kadar yaşayabileceğimi ve ölmemenin benim elimde olduğunu söyleyince mutluluktan patladım. Şöyle ki; baktığın ağacın yaşı kadar hissedersen kendini onun kadar uzun ömürlüsün, baktığın çocuk gibi hissedersen de yaşın 5! Yani sonsuza kadar kendimi 5 yaşında hissederek yaşayabilir ya da kendimi 400 yıldır mis gibi yaşıyor gibi kabul edebilirim. Oh şimdi çok güzel bir gün geçireceğim.
Yonca
“mis”
Harika şarkılar var kulağımda
Şu koşma sevdam yüzünden giderek daha acayip şeyler keşfeder oldum kendi hakkımda.
Mesela ben aslında 10km hiç müzik dinlemeden de koşabiliyormuşum. Çünkü kafamda çalabiliyorum müzikleri. Ya da kafamda dolaşan düşünceye bir fon müziği yakıştırıp o konuyu düşünürken, onu dinliyormuşcasına takılıyorum aynı anda.
Şu ara öyle çok daldan dala şeyler dinliyorum ve hepsi o kadar iyi geliyor ki bana; diyorum yarın size playlistimi yazsam nasıl olur acaba?
Bal gibi olur valla.
Yonca
“müzikal”
Nutella köleliği
Evde akşam şu bilgisayarın karşısına geçince; ilk önce bir güzel demlediğim çayı alıyorum kendime. Sonra bir kase dolusu sarı leblebi ve kuru dut. Ay nasıl güzel oluyor anlatamam size. Bir sürü feci şey yemek geliyor çünkü içimden aslında. Bunlar beni bastırıyor bir şekilde. Baktım olmadı, azıcık da badem yiyorum. Baktım daha da olmadı, hemen nutellaya saldırıyorum gizli gizli.
Ne fena!
Her kadın gizli bir nutella kölesi. Hem yiyoruz hem de feci vicdan azabı çekiyoruz, di mi ya?
Ama anladım ki, düzenli spor yaparsan, her bi istediğini yeme şansın var. Bedenin sana izin vermeye başlıyor galiba. Yani bedenin sen ona düzenli spor yaptığını kanıtladığında, bir başlayıp bir bırakmadığında, gayet güzel sana aldığın kalorileri rahat rahat alma şansı ve hakkı tanıyor.
Yemek yemeyi seviyorum...
Yıllar sonra, ilk defa.
Yonca
“obur kepçe”
Paylaş