Hayal kırıklıkları

İnsanoğlu öyle dengesiz bir yaratık ki…

Kendimi de anlamıyorum.

Haberin Devamı

Bir gün bülbül gibi şakırken, ertesi gün iki göz iki çeşme ağlamak gelebiliyor içimden.

 

Şu anda olduğu gibi...

 

Aslında biliyorum; benim için önemli olan başkası için değil, başkası için önemli olan da bazen benim için önemli değil. Hayal kırıklıklarım da başkasına hiçbir şey ifade etmeyebilir, doğal olarak.

 

Herkesin derdi kendine büyük derler ya... Öyle bir şey işte.

 

Bu ara aksilikler, kırgınlıklar, sıkıntılar üst üste geldi de.

 

Haberin Devamı

Bir de böyle durumlarda, gereksiz bir şekilde geçmişle hesaplaşma sevdası oluverir ya bazen insanın içinde... İşte aynen böyle bir durumdayım.

 

Kırılganım.

 

Hayal kırıklıklarıyla baş başayım.

 

Aslında yalnız olduğumu da hiç sanmıyorum.

 

Hepimiz kırılganız.

 

Hayatta da öyle çok hayal kırıklığı var ki!

 

Bu kadar çalışıp didinip uğraşıp bazı şeylerin yine de kader kısmet ve şans meselesi olabiliyor olması beni delirtiyor.

 

Haksızlık desem, değil.

 

Garip bir şey.

 

Bazı insanlar kesin daha şanslı doğuyor. Bazı insanlar da daha az şanslı.

 

Ve şu cümle var ya:

 

“Olayları zamana bırak ve sabırlı ol, elbet vardır her işte bir hayır!” cümlesi hani... Beni accayip gıcık ediyor bu ara.

 

Haberin Devamı

Zamana bırakamıyorum diyelim, e ne olacak şimdi?

 

Bazı şeyler de kolaycacık oluverse ne olur sanki?

 

Ya da ne bileyim, tam her şey yolunda giderken, gümbürtüyle kırılıp kafamdan aşağı şangır şungur dökülüvermese...

 

Hani bazı insanlar bazı şeyleri kolaycacık yapar, bazıları da kendini paralayarak yapar ya... Ben işte bu ikinci türdenim.

 

Aile yadigarı mı desem, genetik mi desem, ne desem bilmiyorum.

 

Benim illa çoook uğraşmam ve konu ne olursa olsun herkesin on misli çalışmam lazım. Binbir tane de badire atlatmam, yine de çok savaşmam ve asla yılmamam lazım, asla!

 

Çok güçlü olmam lazım çoook!

 

Oysa alelade bir insanım, olağanüstü güçlerim yok. Canım acıyabiliyor, yorulabiliyorum, kırılabiliyorum... En fenası, pes etme hakkım da var.

Haberin Devamı

 

Var; ama yok.

 

Al işte... tam da o cümlenin yeri geldi yine;

 

“Sabırlı ol Yonca, oluruna bırak. Elbet vardır her işte bir hayır...”

 

Vardır, doğru.

 

İleride bugün hayal kırıklığı dedim şeyler yerini sevinçlere bırakacak, yaşanan dertler hoş ve büyük ihtimalle komik birer anı olarak hatırlanacak.

 

Cek cak cek cak...

 

Yaaa sabır!

 

İnsanım ve kusurluyum tamam mı?

 

Bazen ne sabrım kalıyor, ne de metanetim.

 

Kendimi düpedüz enayi gibi de hissedebiliyorum.

 

Al işte, yine tam sırası geldi o gıcık cümlenin!

 

Kabus gibi yapıştı hayatıma...

 

Ben kovalıyorum, o dikiliyor karşıma;

 

Sabırlı ol Yonca.

 

Her işte bir hayır vardır nasıl olsa!

 

Yonca

“hayırkolik”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Haberin Devamı

 

 

Yazarın Tüm Yazıları