Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Hasta mısın?

Arkadaşım iş için 1 aylığına Paris’e giderken gayet Türk bir davranış olarak yanına, “ya hasta olursam diye” bir dolu; antibiyotikLER, ağrı kesiciLER, mide ilaçLARI ve vitaminLER aldı.

Haberin Devamı

Sürekli -ya hasta olursa diye- yanında hep ilaçlarla dolaşmış. Çantasının içindeki kutu kutu ilaçları gören iş arkadaşının biri dehşet içinde, iyi olup olmadığını filan sormuş.

Bizimki “tedbir” amaçlı yanına aldığını söyleyince, adam “ilaç kaçakçı mısın ki, bu kadar ilaç taşıyorsun?” demiş.

E der yani. Ben de böyleydim eskiden. Aman bulunsun, yok çocuk ateşlenir, yok öksürür diye her yerimizden ilaç çıkardı.

Sanki dağ başındayız da nöbetçi eczane yok!

İnsan neden olmayan hastalık için ya olursa diye tonlarca parayı ilaca gömer ki? Kaç kutu ateş düşürücü kullanma tarihi geçtiği için atıldı bilmiyorum. Ne yazık!

Daha hasta olmadan hasta olursak fikri ile yaşadığımız için daha çok hasta oluyoruz; çünkü kafa sürekli hastalık fikri içinde.

Hadi diyelim hastalandık ayol ne var bu kadar panikleyecek. Grip mutlaka 10 gün süründürüyor. Ama geçiyor yani.

Aklımızı hasta olmamakla bozduğumuz için sürekli hastayız. Koca bir millet ya hasta ya yasta!

Ben artık hasta olmak hoşumuza gidiyor filan diye düşünmeye bile başladım. Bu kadar hastalık merakı neden olur ki? İlgi görmek için mi, tembelliğe kalıp olsun
diye mi?

Dünyanın hiçbir “medeni” ülkesinde böyle kovayla ilaç da satılmaz. Ama bizde ilaç almak vermek paylaşmak ve paslaşmak asla sorun olmaz.

Onu geçtim daha ağzından “ay başım ağrıdı” lafı çıksın, karşındaki sana, “bunu al, şunu iç, iğne ol” filan diyor. Hatta ben geçen gün mideme ağrı girdi deyince, acilen endoskopi filan diyen oldu, gülme krizine girdim.

Çünkü gazım vardı ama diyemedim yahu ondan bi sakin olalım arkadaşlar.

Her öksüren de Türk filmi gibi verem olmuyor hani. Ateşim çıkabilir diye ilaç içen var.

“Çıktı mı?” diyorum, “Yooo ama hissediyorum her an çıkabilir!” diyor. Bak bak bak... Cin gibiyiz yani, malum oluyor.

Cırt pırt ilaç içmek, evde hiç yoktan tonla ağrı kesici, ateş düşürücü bulundurmak akıl işi mi?

Daha hasta olmadan olmuşçasına yaşamak, diş macunu, deterjan bitmeden 10 tane almak... Sürekli depolayarak yaşamak ve ağırlaşmak... Kötü bi şey olacak diye sürekli temkin ve tedbir halinde olmak tatsız bi ruh hali değil mi?

Gerçek şu, hasta değilsin. Evde de hâlâ diş macunu var. Alıp depolama boşuna.

İhtiyaç gerçekten olunca mutlaka alırsın hani.

İyisin. İyiii!

Yonca
“Lokman Teyze”

Haberin Devamı

Son 2 dövme

Haberin Devamı

Sol omzumda pek sevdiğim 2 dövmem var.

Kitabımı okuyanların anlayacağı; Baykuş’la Zeytin’in Hep Mutlu Buluştuğu Eve dair 2 dövme hayalim daha vardı uzun zamandır...

Bir türlü kısmet olmamıştı yaptırmak. Ama en sonunda İstanbul’a kitabımın imzası için geldiğimde uçtum gittim Hakan Gerçek’in stüdyosuna. Çok acayip bir adammış. 2 çocuğu, eşi, stüdyosu, tavrı, duruşu çok hoşuma gitti. Dahası dövmelerimi süper güzel yaptı! Bana Paris’teki ilginç dövmecileri hatırlattı. Varsa içinizde bir dövme sevdası, aklınızda bulunsun.
www.hakangercek.com tel: 02163607613

4 Yapraklı Yonca olarak en sonunda 4 dövmeliyim.

Yonca
“zeytin ve baykuş”

Elele Aralık

Nasıl desem, nereden başlasam ki?

Amaaan, en güzeli bodoslama söylemek.

Elele’nin aralık sayısında Filiz Şerefbenimle bi röportaj yaptı.

Nurdan Usta, Çukurcuma’da fotoğraflarımı çekti.

İrem Akalın -ki o ne şeker bir stil danışmanıdır öyle- yanında tam benlik kıpkırmızı bir bavulla geldi içinde benim en sevdiğim kıyafetlerle.

Hani ben alsam o cicileri kendime, bu kadar cuk otururdu ruh halime, bedenime.

Çok anlamlı bir anı olacağına emindim ama, görünce hiç bu kadar duygulanacağım bir şey olacağını ve kitabımdaki karakterlerden biri olarak anılacağımı aklıma getirmemiştim.

Elele ekibi inanılmaz özverili, samimi ve acayip eğlenceli!

Hiç kimsenin burnu havada değil. İlk günden beri öle bayıla yazıyorum ben bu dergide.

Çok teşekkür ederim Elele’me.

Eğer Elele Aralık sayısı alırsanız bana da #karışıkkuruşukşeyler diye bir twit atın...

RT ederim ben de, maksat eğlence olsun işte.

Yonca
“görmemişin röportajı olmuş coşmuş”

Yazarın Tüm Yazıları