Gerçekten tatile ihtiyacım var…

Hem de çok. Hem de çok uzun. Hem de çok kendi istediğim gibi.

Haberin Devamı

İnsan tatile çıkmadan tatile ihtiyacı olduğunu anlamıyor ya, anca anlıyorum bütün bir sene gebermiş olduğumu. Fiziksel yorgunluk, manevi yorgunluk, maddi yorgunluk; her türlü yorgunluk var üzerimde ve her ne varsa şimdi benden çıkmaya ihityacı var. Herkesi mutlu etmeye çabalamaktan, tam birilerinin derdini halledip öbürlerinin derdine tutulmaktan, hep iki arada kalmaktan yorgunum.

 

İnanılmaz bir çaba sarfediyorum aslında. Her şeye rağmen. Her türlü aksiliğe koşturmaya karşın ara vermeden yetişmek, çalışmak ve çözmek için. Bunu da hep iki dakika durduğumda farkediyorum.

 

Haberin Devamı

Eskiden maceracı davranıyordum.

 

Geçtiğimiz haftadan beri, bir iyi olup bir ateşleniyoruz. Ben de iki çocuğum da. Tam defoldu şu meret diyorum, iki dakika sonra bir bakıyorum yanıyoruz.

Eskiden olsa ölüyor olsam yazardım. Ama şimdi hayır diyorum.

 

Eskiden olsa tatil bana haram derdim.

 

Şimdi ben tatil yapmayı hakediyorum diyorum.

 

Eskiden olsa üç kuruşluk insanlar yüzünden hayata küserdim, şimdi hayır efendim onlar küssünler diyorum. Eskiden olsa elimden telefonu ve bilgisayarı düşürmezdim; şimdi nerede olduklarını unutabiliyorum.

 

Çok mutluyum Bodrum’da. Çok!

Evimde, çocuklarımla en yakın arkadaşım, onun çocukları ve annemle. Asabımı bozan her şeyi def ettim. Başardım biliyor musunuz? İlk defa başardım. Sinirimi bozan şeyleri uzatmadan yolladım hakettikleri yere ve kapadım defteri. Şaştım kaldım kendime.

 

Ama bir yandan da devamlı ağlamak istiyorum. Funda Arar dinliyorum, boğazıma bir şey düğümleniyor. Teoman çalıyor kalbim sızlıyor, Sezen Aksu çaldığında ellerim titriyor. Çünkü gönlüm hep sanki ikiye kesilmiş bir elma. Bir tarafı orada, bir tarafı burada.

Haberin Devamı

 

Şu an tek isteğim kızımın da tam iyileşmesi ve artık ateşlenmemesi. 6 gün oldu, yuh!

 

Bedenim ve ruhum evimde olmaya, yemeye içmeye, sıcağa, insanlarımıza, havaya ve suya yerleşsin.

 

Ben daha çoook yazarım nasıl olsa.

 

Mezar taşıma koymayı hayal ettiğim resmi de buldum bu arada. Üzerimden inanılmaz bir ağırlık kalktı. İçime huzur geldi.

 

Ayrıca Ağustos ayı için Elele’ye yazdığım yazım da beni çok başka duygulara sürükledi. Çıksın dergi, ilk defa gidip bu ay kendim alabileceğim için çok heyecanlıyım.

 

Bunun haricinde ne yapıyorsun derseniz,

 

Durup kelime biriktiriyorum kumbaramda.

 

Kırıp paylaşırız ne var ne yoksa…

 

Sonra.

 

Yonca

‘beyaz yalan’

Yazarın Tüm Yazıları