Genç kız kalbi

Nasıl da kırılgan, nasıl da narin, nasıl da camdan bir vazo ve nasıl da hemen paramparça olmaya hazır bi şey bu genç kız kalbi böyle?

Haberin Devamı

Biz de bir zamanlar gençtik, ergendik, narindik ve her şey, yani en ufak bir şey, hemen dünyamızı alt üst ederdi. Ne çok gülerdik ve ne çok ağlardık, ne çok trajedi yaşardık aralıksız. Nasıl da zevk alırdık aynı olayı bin kere anlatıp milyon farklı yorum yapmayı. Sündürürdük asla sündürülemeyecek konuları. Mazoşistçeydi ama o dönemde kaçınılmaz, hepimizin istisnasız yaşadığı hormonal bir durum gibiydi sanki.

 

Hayal kırıklığına uğramak sanki yazılı kanun gibiydi.

 

Şimdi biz büyüdük belki ama, yanımızda genç kızlar(ımız) var. Arkadaşlarımızın çocukları var. Benim de kızım çok yakında o yaşta olacak hem. O da aynı duyguları kaçınılmaz yaşayacak. O yüzden dikkatle gözlüyorum, anlamaya çalışıyorum arkadaşlarımın çocuklarının yaşadıklarını. Az kaldı, aynı yollardan biz de geçeceğiz ve anne baba olarak, Allah bilir, ne biçim tepkiler vereceğiz. Çok zor, çoook.

Haberin Devamı

 

Başkasına çocuğuyla ilgili akıl vermek çok kolay ama, iş kendine gelince hiç de kolay uygulanamadığını görüyor insan. Susup kalıyor.

 

Arkadaşımın kızının kalbini kırdı erkek arkadaşı. Aslında çok basit gibi görünen bir olay ama, basit olmuyor o yaşta işte. Dünyası yıkıldı gözümüzün önünde. Hem de 5 dakika içinde. O ağladıkça ben de oturdum ağladım iyi mi! Dayanamadım o ağlayınca. Hani çocuğu elime geçirsem, kulaklarından çekicem ama ne mümkün! Zaten yapamam. O da bir annenin evladı, o da büyüme sancıları içinde kıvranıyor belli ki. Ama bunu şu anda, bu güzel genç kızın anlaması da çok zor. Çünkü bunu en az 10 kere yaşaması, büyümesi, canının acıyıp kabuk tutması lazım. O zamana kadar da hüsranların yarattığı kalp kırıkları çok canını acıtacak, çok usandıracak.


Her seferinde dünyanın sonu gelmiş gibi olacak...

 

Haberin Devamı

En fenası ne biliyor musunuz, ne diyeceğimi bilemedim ona... Ne yapacağımı da.

 

Sadece “İçinde bir şey kalmasın, konuşmak istiyorsan ara ne söyleyeceksen söyle, rahatla!” dedim, gözümden aynı onunkiler gibi akan yaşlarla.

 

Ama bir şey var ki, beni çok etkiledi.

 

Bu güzel çocuk, bütün bu yaşadıklarını tek tek tek babasına anlatabildi. Babası onu sakin sakin dinledi, teselli etti, fikir verdi, şöyle bir kendine getirdi.

 

Öyle etkilendim ki! İçimden keşke ben de zamanında böyle rahat babama anlatabilseydim diye geçirdim. Bir sürü yanlış şeyi yapmazdım pisipisine belki.

 

O yüzden anladım ki, yaş ne olursa olsun, anne baba olmak demek, çocuğunla iyi bir iletişimin olmak zorunda demek.

Haberin Devamı


Bu genç kızımız pek ağladı arkadaşının yaptığı yanlış davranış karşısında. Biz donduk kaldık.

 

Ne denir ki bu durumda?

 

Genç kız kalbine verilecek reçeteleriniz var mı acaba?

 

Yonca

“kırıntı”

 

Yazarın Tüm Yazıları