Paylaş
Sahada spor mu, yoksa vahşi kabileler arası savaş mı vardı karar veremedim.
Utançtan seyretmek istemedim...
Ama şunu anladım:
Bir erkeğin bir kadının saç telinden tahrik olması ile...
Bir erkeğin, bir diğer erkeğin laf atması ile tahrik olması arasında hiç bir fark yok!
Gözleri dönüyor.
Erkeklerin, tahrik edilebilirliklerini terbiye etmeleri şart.
İnsan olmanın en önemli ayrıcalığı da, bazı hayvansal içgüdüleri kontrol altına alabilmesi değil midir?
Öyle olması beklenir.
Sporcu, insanlara örnek olacak en önemli bireydir.
Sporcunun ekranlar karşısında (veya kapılar ardında), “hakem” kişiye; kabadayıca hakaret ve tehdit savurabilme hakkını kendinde görebilmesi ile,
Hukuka uygun şekilde dava açma yetkisini kullanan bir Başsavcıya; hakaret ve tehdit savurabilme hakkını kendinde gören insanların olması arasında hiç bir fark yoktur.
Her iki durumda da ortam; oyunun kuralına göre değil de, orman kanunlarına göre oynandığı bir sahada olduğumuz hissini vermektedir.
Bu da en büyük çelişkilerimizden biridir.
Laf atarak taciz eden sporcular da
Tahrik olmaya hazır bulunan oyuncular da
Kafa atan vahşiler de
Hakem' in karşısına geçip tehditleri savuranlar da,
Bizim insanlarımız olduğuna göre...
Bu maç, bize işlerin bu ülkede nasıl algılandığının en güzel göstergesidir.
Çok bildiğimden ya da spor otoritesi filan olduğumdan değil; ama...
Varsa hakemde bir sorun, Hakemler Kurulu' na resmen şikayet edilerek sorun giderilmeli.
Varsa oyuncuda bir sorun, klüp ve federasyona havale edilmeli.
Haaa demek ki...
Eğer, ortada kanunlar, kurallar, uygulayanlar ve bir de “terbiyeli” insanlar varsa...
İnsan; “sorunu” kanun ve kuralına göre halletmeyi ilk ve tek çözüm olarak görmeli.
Kanun ve kurallar, herkesin her yerde kendine göre yorumladığı şekilde işlerse, HİÇ kimse demokrasi nutukları vermemeli.
Ha şimdi gelelim en önemli son noktaya!
Ne zaman ki;
Tribündeki taraftar küfürü bırakır
Sahadaki oyuncu taciz etmez
Oyuncular da tahrik olup
Birbirine tekme tokat kafayla girmez
İşte o gün Türkiye' de
Demokrasi
Ve
Hukuk
Orman kuralları ile yapılan tartışmalara kurban edilmez!
Yonca
“Adile”
Trajedinin utanç verici kanıtıdır diyen dip not: Bu yazım geçen seneki derbiden sonra 19 Mart 2008 tarihinde bu köşede yer almıştı. Seneye de aynı yazıyı yeniden yayınlayacağım bu gidişle. Utanıyorum ben bu takımlardan. Çocuklarıma maç seyrettirmek filan da istemiyorum artık. Yok mu bunun adam gibi cezası? Profesyonellik bu mu? Bir de sporcu olacaklar. Anlamıyorum böyle mi prim yapıyor da klüpler arası transfer ediliyorlar bu adamlar milyarlarca paraya. Ben olsam, dövüşken bir tane adama bir kuruş para vermem, sporcu diye de çıkarmam sahneye. Yazıklar olsun. Bir daha da ne derbi seyrederim, ne maç, ne de takım tutarım bundan böyle. Böyle biline!
Paylaş