Fatmagül’ün suçu ne o da Ezel’e gelsin!

Eğer bir konuda anlatmak istediğiniz bir derdiniz varsa, kesin star olmanız lazım. Yoksa kendinizi parçalasanız bu memlekete tek kelime anlatamazsınız. Artık bundan eminim.

Star olmadığınız, bir dizide sıkı bir rolde oynamadığınız sürece ne olursa olsun, asla topluma bu kadar haber olamazsınız. Toplum da asla sizden bu kadar haberdar olamaz.

Niye olsun ki?

Bu bir bakıma, hayatımız dizi olmuş demek oluyor. Diziler de hayatımız.

Her şey hayal ürünü yani. Kandırmaca...

Gerçeklerimizle yaşamak yerine, dizilerimizde yaşamayı tercih eder olmuşuz.

Ohhh mis gibi valla.

Hayretler içinde izliyorum olan biteni.

Biz gerçekten sandığımızdan da komik bir milletiz. Tabi buna komik denir mi orası tartışılır.

Yer yerinden oynuyor şu ara, Bekir Coşkun gidiyor mesela, ama en büyük derdimiz Fatmagül.

Fatmagül ne kadar iyi tecavüze uğradı, ne kadar güzel oynadı, ne kadar sahici oynadı, reytingi kaç oldu, tekrarları kim kaç kere seyretti, Bihter’i unutturdu helal olsun vesaire geyikleri yapıyoruz ha bire.

Tam Fatmagül bitiyor, Ezel’e giren Kıvanç Tatlıtuğ olay oluyor bu defa. Sekizle yatıp Sekizle kalkıyoruz. Dizinin bir sonraki bölümünü zor bekliyoruz koca hafta.

Bilmiyorum başka hangi haberi bu kadar sıkı takip ediyoruzdur mesela?

Mesela çocuk tacizi konularını asla bu kadar sıkı takip etmedik. Asla!

En fazla 7 gün sürdü onların cazibesi. Oysa o taciz ve tecavüzler gerçekti! Hepsini dizileri takip ettiğimiz gibi takip etseydik kim bilir ne çok yol katetmiştik. Şimdi uykuya yattık yine, ve maalesef, yeni bir taciz olayı olmasını bekliyoruz ciyaklamak için.

Twitter’da, Facebook’da, her türlü ortamda dönen en komik geyikler hep diziler hakkında.

Geçtiğimiz günlerde benim de en çok güldüğüm şey twitter’dan gelen şu cümle oldu mesela:

‘Fatmagül’ün suçu ne? O da Ezel’e gelsin!’

Hem bu halimize çok kızıyorum, eleştiriyorum; hem de bir bakıyorum benim de hepsinden haberim var ve ben de o muhabbetin içindeyim. O yüzden kendi kendime ‘Dinime küfreden müslüman olsa derler Yonca, çeneni kapa!’ diyorum.

Gazetelere bakıyorum, internet sayfalarına, hayatımızda olan biten gerçekler hakkında pek de bilgi bulamıyorum. Herkes kendi kendini frenliyor galiba.

Biz kendi kendimizi sansürler hale mi geldik acaba?

En korkuncu da bu...

Kandırmak için kendimizi laga lugaya vurmuşuz.

Umarım çok geç olmaz..

Uyandığımızda...

Yonca

‘uyanık’