Paylaş
Endişeliyim çünkü; konuşmaya başlayacağımıza, giderek sessizleşiyoruz.
Endişeliyim çünkü; her geçen gün olan bitene, nedenli nedensiz içeri atmalara, basına uygulanan baskıya, giderek yaygınlaşan ve her kesime sıçrayan susturma-sindirme ortamına hayır diyeceğimize, daha fazla boyun eğen bir profil çizer olduk.
Endişeliyim çünkü; endişelenmeyen tek kişi göremiyorum.
Endişeliyim çünkü; en sağduyulu olduğunu düşündüğüm yazardan politikacıya, sanatçıdan, çalışana bakınca hayal kırıklığına uğruyorum, arka arkaya.
Endişeliyim çünkü; “bugün ona yarın bana” diye düşünüp de birleşen bir medya göremiyorum ortada.
Endişeleniyorum çünkü; kime ve neye nasıl güveneceğimi bilemiyorum artık.
Endişeleniyorum çünkü;yaslanacağımız, güveneceğimiz, doğru ve aydınlatıcı bilgi alabileceğimiz en büyük ve bağımsız güç olması gereken medya ya pıtır pıtır dökülüyor gözümüzün önünde, ya da kurumlar bağımsızlığını yitiriyor işte...
Endişeleniyorum çünkü; en çok birleşilmesi gereken durumda bile, herkes birbirine vurma derdinde.
Endişeleniyorum çünkü; etik duygusu kalmadı.
Endişeleniyorum çünkü; adalete güven kalmadı.
Endişeleniyorum çünkü; güven kalmadı.
Endişeleniyorum çünkü; bu ülkede bunca iğrenç kargaşa içinde bile hala daha çok güzel şeyler olduğuna, olacağına, yapıldığına olan inancım sarsılıyor haksızca.
Endişeleniyorum çünkü; kendi hallerinde birilerinin ısrarla minik minik göle maya çaldığına şahit oluyorum ve vazgeçmelerini istemiyorum asla.
Endişeleniyorum çünkü; ben ülkemin geri değil, ileri gitmesini, Avrupa’ya yüzünü dönmesini, Atatürk ilkelerine sahip çıkmasını, çağdaş bir medeniyet olmasını, hukuk devleti olmasını ve öyle kalmasını istiyorum.
Endişeleniyorum çünkü; doğduğum, inandığım bu ülkeyi çocukça, kadınca, insanca, seviyorum.
Hala ve ısrarla.
Yonca
“susMA”
Paylaş