Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Dubai’de Tike

Siz hiç kebap hasreti çektiniz mi?

Haberin Devamı

Ya da mesela tulum peyniri olsa da yesem diye sayıkladınız mı? Kocaman ve Türkçe harflerle “Düğün Çorbası” yazılı bir menü görünce ağlamak istediniz mi? Peki Kurufasulye, Avcı böreği, Küşleme, Çıtır kebap, Ali Nazik yazılı bir menü elin çöl kumlu gurbetinde karşınıza çıkınca; “Serap görüyorum galiba!” diyerek kendi kendinizi çimdiklediniz mi?

İnsan sevdiği şeylere hiç hasret kalmadıysa, hasret nedir bilmiyor. Hep elinin altında olan şeyleri de ne kadar sevdiğinin farkında olmuyor. Gelene ay çekirdeği siparişi vermek, dört gözle simit yolu gözlemek, bavulu çarliston biberle doldurmak gibi hareketler de bu gurbet sendromunu bilmeyenlere “görgüsüzce” filan geliyor. Oysa gayet insanca!

Haberin Devamı

 

İşte bu duygularla okursanız; “TİKE Dubai’ye Grand Hyatt Oteli’ne bir haftalığına konuk geliyor!” dediklerinde nasıl aklımız başımızdan gitti, gayet güzel anlarsınız. Dubai’de yaşayan Türkler’de dahil olmak üzere, bir dolu diğer milletden insan; yemeklerin, kebapların lezzetine dayanamayıp parmaklarımızı da yedik geçtiğimiz hafta. Körfez ülkelerinde kebap deyince akıllara Lübnan kebapları gelir ve inanın bana asla bizimkilerle aynı kebap filan değildir. Tarçın ve bir dolu başka baharat tadı vardır o kebaplarda. Bir de olur olmaz tahin ve kremamsılaştırılmış sarımsak sosu eklerler, bir türlü uymaz bana. Tike üşenmemiş aşçısıyla şefiyle, yanında tulum peynirleriyle gelmiş Türkiye’den buraya. Yani bizdeki Tike neyse, Dubai’de de aynısı olmuş. Kendini başka kalıplara sokup karakterini bozmamış. Gavurdağı salatasını kovayla yesem doymazdım mesela. Zaten doyamadım. Hala tadı damağımda!

Ben daha yeni anlıyorum neden Tike her gittiği yerde bu kadar seviliyor. Çünkü Tike ekibi işinin başında ve resmen ev sahipliği yapıyor. En güzeli de bulundukları oteli de kendilerine benzetmişler. Çok da iyi olmuş. Yoksa Dubai’de her şey 5 yıldızlı görünse de servise tek yıldız vermek bile çok bence; çünkü bizim için havada karada halledilen her şey imkansızdır Dubai usulü servis anlayışında. Yarım porsiyon nedir bilmezler, istersiniz imkansız derler, masalar boş durur rezervasyon isterler, tabak dersiniz tuz getirirler, ben daha soda limonu bir kere şekersiz içemedim yahu!

Haberin Devamı

 

Oysa Tike’de rakımızı içeceğimiz bardaklar rakı bardağı gibi olmayınca üzülen bizler için seferberlik ilan edip oteli talan ederek çay bardağı bulmaya bile üşenmediler. Yemek bitince bir de çay ikram etmediler mi hele daha biz demeden, inanın Türkiye’ de sandım kendimi, masaya yapıştım kalkıp gidesim gelmedi.

 

En güzeli de neydi biliyor musunuz; masamızın kenarında oğlumla kızıma sandalyeleri çevirip yatak yaptık. Mışıl mışıl uyudular iyi mi! Tıpkı benim çocukluğumdaki gibi.

 

Offf yaz yaklaştıkça özlem giderek artar oldu tabi. Hele bir yaz gelsin, iznimi alayım, memlekete geleyim, sabah-öğlen-akşam kebap yiyip üzerine de tavşan kanı demlenmiş çayımı içmezsem bana da Yonca demeyin e mi!

Haberin Devamı

Yonca

“parmaksız”

 

Elimdeki kitap

İki gündür elimde Ece Temelkuran’ ın son kitabı Muz Sesleri var.

Yavaş yavaş, tane tane okuyorum. Bazen bana kendini yavaş okutan kitapları özlüyorum. Kitabımı Mehmet Ali Burduroğlu, gelirken getirince çocuklar gibi sevindim. Yani bakın memleketten sadece simit gelsin diye beklemiyorum, kitaplara da açım! Ben bu kitabı farklı bir gözle okuyorum hem doğal olarak. Körfezde yaşayan, Lübnanlılarla oturup kalkan, arkadaş olan, tarihlerine, yaşadıklarına, anlattıklarına aşina olan, onlarla bunca yıldır aynı ortamda çalışan ve giderek daha fazla cigerlerini tanımaya başlayan bir insan gözüyle okuyorum Muz Sesleri’ ni. Kitap belki de ondan daha başından etkiledi beni. Daha ben bitirmeden size de okuyun demek isterim.

Haberin Devamı

Sonra da Beyrut’a gidin.

Gidin ve görün o dumanı hep tüten şehri.

Yonca

“muz kabuğu”

 

Pratik püf noktalarım

Geçtiğimiz Cuma günü tırnak diplerine sürdüğüm dudak balmlarından bahsedince, posta kutum kitlendi. Posta kutumu geçtim, Body Shop’da kakaolu lipstik kalmamış.

Çok alemsiniz!

Bir sürü okur da “pratik püf noktalarımı” paylaşmamı istemiş.

Üstelik kadınlar kadar erkekler de manikür pedikürden dertliymiş meğer. Bunu da yeni öğrendim.

Seve seve, bundan sonra yaptığım ve işe yarayan tüm püfcüklerim sizlerle.

Sizlerle de, aklıma bu hafta hiçbir şey gelmedi... belki haftaya gelir.

Acaba ne?

Yonca

“püfürükçü”

Yazarın Tüm Yazıları