Çok konuşmanın anlamı yok

Sıkıcı.

İnsanın bin satırda anlattığını bir karikatür tek karede anlatıyor, iyi yapılmış bir reklam 1 dakikada…

İyi yazılmış bir cümle, tek nefeste.

Bu ara çok ileti aldım. Posta kutum taşmış durumda. Bu çok güzel bir duygu zerre kadar şikayet etmiyorum. Sadece herkese zamanında cevap veremiyorum, anında okuyamıyorum yazılanları diye dert ediyorum kendime.

Hele de bu geçtiğimiz iki gündür emniyet kemerine dikkat çekmeyi, emniyet kemerinin ne kadar önemli olduğunu, hayat kurtardığını filan anlatmaya çalıştığım yazılar yazarken can hıraş içinde... meğer iki kişi –ki ikisi de Esra; biri arkadaşım, biri görümcem olur bu arada- aynı videoyu göndermişler bana; “Yonca budur!” diye.

Geciktim seyretmekte. Geciktim sizinle paylaşmak için de, çünkü belki bazılarınız çoktan seyretti bile. Elden ele dolaşıyor bu video şu anda internette.

Olsun. Allah’tan hayatta benim için geç kalınmış olarak algıladığım çok az şey var.

Bir kişi daha görse, etkilense, kemerini takmaya karar verse...

Kârdır cebime.

İşte videonun linki

Seyredin.

Seyredin de, anlayın ne anlatmak istediğimi hele!

Yonca

“emniyetçi”