Çocuklara hayvan sevgisi oyunu

Oyunun amacı, aslında doğuştan hayvansever olan çocukların, henüz büyükler tarafından korkutulup uzaklaştırılmadan kedi ve köpekleri anlamasını sağlamak.

Ebru, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları AD Öğretim Üyesi’ymiş ve uzun süredir hayvan psikiyatrisi ile ilgileniyormuş.
O kadar kapsamlı, o kadar güzel bir mail atmış ki bana, sizlerle de paylaşmak istedim. Hayvanlarda oluşan davranış bozukluklarının çoğunun maalesef insanlar tarafından oluşturulduğunu gördükçe, üzerinde çalışmaya başlamış.
İnsanların eğitilmesinin ne kadar önemli olduğunu ve bu eğitimin çocukluktan başlaması gerektiğini bildiği için de oyun kurgulamak için çalışmış.
Kendisi aynı zamanda Hayvan Hastanesi’nin Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak 15 yılda yaklaşık 30 bin çocukla çalışmış. Yıllardır çocuklarla paylaştığı bilgileri, onlardan aldığı cevapları sorularla birleştirip Sevimli Patiler’i yaratmış.
Oyunu oynayan çocuklar hem hayvanlar hakkında bilgi kazanıyor hem de gerçekten bir hayvanın nasıl ihtiyaçları olduğunun farkına varıyor.
Maalesef ülkemizde birçok hayvan “pet shoplardan” geçici heveslerle satın alınıp sokağa bırakılıyor.
Bu oyunu oynadıktan sonra, hem çocuklar hem de büyükler bir canın sorumluluğunu alıp alamayacağını kavrıyor aslında.
Oyun, Akıl Oyunları Akademisi’nden çıkmış.
Web sitesi: www.akiloyunual.com
Bursa’nın yerel kitapçı zinciri BKM’den satın alınabiliyor. D&R ya da Notebook gibi kitapçılarda da oyunu bulabilirsiniz.
Yonca
“kedili köpekli anne”

Takip edilesi

Instagram’da çok geç keşfettiğim, keşke yüz yüze tanısaydım dediğim, hayatına, duruşuna özendiğim, ah ulan ben de yapabilirim ama neden elim kolum bağlı dediğim bir insan İrem Çağıl. Sinek Sekiz yayınlarının annesi.
Geçenlerde daha eskiden yaptığı bir paylaşımı yeniledi.
Bebeğini nasıl “lotus doğum” yoluyla doğurduğunu.
İlk defa ondan duydum. Merak edip okudum. Çok etkilendim.
Elimde olsa, zamanı geri alabilsem, tam bana uyan bir şeymiş. Benden geçti.
Eminim oralarda birileri vardır, kendine yakın bir doğal yöntem arayan.
Şu hayatta en çok hasretini çektiğim, eksikliğinden en çok hayıflandığım şey doğal yaşam.
Nasıl bu kadar doğadan koparıldık, nasıl bu kadar beynimiz bedenimiz kirletildi, ipin ucunu nasıl kaçırdık ve neresinden yakalasak toplarız kısmını düşünmekten kafayı yiyecek gibi oluyorum bazen.
Daha minicik bebekten başlıyor “para” çocukları, doğayı, hayatımızı kirletmeye.
Başka bir hayat mümkün dedirten İrem ve onun gibilere, onların yetiştirip büyüttüğü her cana selam olsun.
Umudumsunuz...
Yonca
“hayran”

Kendime verdiğim (ve hep unuttuğum) sözler

Yoncacım...
Kendine iyi bak
Dinlen
Az ye-Az konuş-Çok çalış-Yap
Söylem=Eylem bunu unutma aklından çıkarma UY
Amaç edin ilham al ilham ver
Sağlık için spor yaptığını hatırla.
Düşünmeden koş
Düzenini bozma
Kimseden etkilenme, elaleme bakma, kendine bak
İçgüdülerine inan
İç sesine güven
Kalbinin sesini dinle
Anlamak istemeyene anlatmak için kalbini yorma.
Anlamak isteyene emek ver.
Takılma a be kızım, takılma!
Yonca
“sözüm söz”