Çocuk beziyle gelip çocuk beziyle gidiyoruz…

Avaz avaz ağlayarak başlayıp hayata,

Arkamızda hüngür hüngür ağlayanlar bırakarak göçüyoruz.

Haberin Devamı

Ağlayınca bazen,

 

Ya da ağlatınca...

 

Gülümserken,

 

Ya da gülümsetince bazen,

 

Kendimizi değerli hissedip

 

Başkalarına da değer verdiğimizi farkediyoruz.

 

İnsan ancak yaşadıkça,

 

Kaybettiklerinin onun için değerli olduğunu anlıyor.

 

İnsan kaybetmeden,

 

Haberin Devamı

Kaybettiğinin onun için ne kadar değerli olduğunu anlayamıyor...

 

Hayat böyle.

 

Yaşadıklarımızı arkamızda bırakarak,

 

Hatıralarla büyüyüp yaşlanırken, bazen herşeyi unutup bazen de sonsuza kadar kalacak hatıralar bırakarak, gidiyoruz işte.

 

Sessizce...

 

Saat ileri mi gidiyor, geri mi diye düşünmeden,

 

Sayılı günlerimizi saymadan yaşıyoruz.

 

Zamanı geri sarsak da,

 

İleri atsak da durmuyor nasıl olsa...

 

Akıyor.

 

Gidiyor.

 

Hiçbir şey aynı kalmıyor.

 

Bazı şeyler asla değişmiyor.

 

Hayat bugün benim için,

 

Yarın bir başkası için devam ediyor.

 

Haberin Devamı

Bu hayat,

 

Biri için biterken, başkası için başlıyor.

 

Cama çarpan kuş misali yolunu şaşırmış...

 

İnsan yer ve yön değiştirip kanat çırpmaya devam ediyor.

 

En kıymetini bilmeyen bile şu hayatın,

 

Bakmayın siz,

 

Sonuna kadar yaşamak istiyor...

 

Umutsuzluğa düştükçe insan, kanatlarını daha da hızlı çırpmak zorunda kalıyor. Karşı koymak istercesine zamana, ama olmuyor. Adına kader deyin ya da kısmet, yazılmış alnımıza bir kere, kimseyi takmıyor.

 

Zamandan kaçmaya çalışmak, zaman kazandırmıyor.

 

Hayat...

 

Aynı yerde başlayıp

 

Aynı yerde bitiyor...

 

***

 

İnsan bir gün bir yerde,

 

Hiç beklenmedik bir şekilde, aklında hiç yokken hem de,

 

Seyirci oluyor bir filme.

Haberin Devamı

 

Başlıyor göz yaşlarını özgürce salıvermeye...

 

Uzunca zaman içinden atamadığı,

 

Ne kadar atmak istese de yıllarca elinde olmadan biriktirip sakladığı tüm acı tatlı duyguları çıkıveriyor su üstüne.

 

Ağlamaya hasret kalmışken,

 

Birden bir kapı açılıp kalbinde,

 

Akıveriyor içindeki yaşlar nehir gibi

 

Sakin ve sessizce,

 

Taaa gökyüzüne.

 

Benjamin Button...

 

Beni çok etkiledi.

 

Uçakta seyrettim filmi.

 

Tam 3 kere.

 

Sonra,

 

Kendimi uçakta tuvalete kapattım.

 

Rahatça, avaz avaz, hüngür hüngür, istediğim kadar bağırarak ağladım.

 

Aynaya baktım; kendi yüzüme, şişmiş gözlerime...

 

Şükrettim ağlayabildiğime.

 

Bu filmi bir kaç kere seyredin siz de.

 

Belki hayatın mucizelerinin farkına varmak istersiniz...

Haberin Devamı

 

Belki,

 

Yaşadığımız her acı tatlı ve tatlı acı...

 

Bize hala nefes aldığımızı hatırlattığı için,

 

Şükretmek istersiniz

 

Belki...

 

Siz de benim gibi,

 

Seslice...

 

Yonca

“Düğme”

 

Dinlemek için tıklayın...

Çocuk beziyle gelip çocuk beziyle gidiyoruz…

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları