Cem Garipoğlu Biri kız biri erkek iki çocuk annesi olarak, korkuyorum.

Okuduklarımdan, beceriksizliğimizden, güven duymaya ihtiyacımız olan kurum ve şahıslara güven duygumu iyice kaybetmekten korkuyorum.

Haberin Devamı

İçgüdülerimle çocuk yetiştirmek isterken, bir sürü akılverenin akıllarıyla çocuk yetiştirme paniğine kapılıp büsbütün saçmalamaktan korkuyorum.

 

Etraftan kokuyorum.

 

Büyük özveri ve hassasiyetle yetiştirmeye çalıştığımız çocuklarımızın karşılarına kimler çıkacak, nelerle karşılaşacaklar asla bilemeyeceğimiz için korkuyorum.

İşimiz dualara mı kaldı şimdi bizim?

“Allah iyi yazılar yazmış olsun!” mu diyelim, ne diyelim? “Şansları, bahtları açık olsun; karşılarına hep iyi insanlar çıksın!” demekle mi yetinelim?

 

Ne edelim?

 

Haberin Devamı

Bu cinayetin ele alınış biçimini, işleyilişini, rezilliğini, vahşetini, dehşetini her şeyini inanılmaz ürkütücü, güven sarsıcı, tedirgin edici, yanlış ve hepimiz açısından travmatik buluyorum.

Olayın topluma aktarılma şeklinin ne gibi etkilere neden olduğunu henüz bilmediğimiz için de korkuyorum. Çünkü bu konuda, duygularımdan ve içgüdülerimden başka ne bir bilgim var, ne de uzmanlığım. Uzmanlarla konuşanları dinlemeyi ya da uzmanların söylediklerini dinlemeyi tercih ediyorum. Onların kelimelerini daha bilinçli seçtiklerini düşünmek istediğimden.

Ümid ettiğimden.

Asla ümitsizliğe kapılmak istemediğimden.

Cem Garipoğlu’ndan “çocuk” diye bahseden Avukatının demeçlerini aktaran basın, “çocuk” vurgusunu tekrarlamak yerine, sadece isim ve soyad kullanmamalıydı mı sizce de?

Bence öyle.

Ufacık bir detay gibi ama çok önemli değil mi?

 

Tıpkı geçenlerde Cengiz Semercioğlu’ nun haklı olarak eleştirdiği “altın vuruş” kelimesinin sözlüklerimizden çıkarılması gerektiğini düşündüğüm gibi.  Aşırı dozdan ölüme gidişi “altın vuruş” diyerek, vehamete ilahi bir güzellik katmak, insanların bilinçaltına nasıl bir mesaj veriyor hiç düşünmüyoruz değil mi?

 

Haberin Devamı

Ama düşünmek lazım!

 

Çok tehlikeli!

 

Kimbilir kaç çocuğun hayatıyla oynuyoruz sırf dikkatsizlikten!

Böylesi bir zanlıya bir sıfat, hele de “çocuk” sıfatı yapıştırılmasına alet olmak yerine sadece isim soyadıyla hitap etmek mesela ne bileyim, olası yanlış şartlanmaları da en aza indirgemez mi?

 

Çocuk tacizi

 

Bu içler acısı konu hakkında yazdığım yazılar için araştırma yaparken ne öğrendim biliyor musunuz; yazıda geçen “küçük çocuk”, “cinsel bölge”, “anal-oral” kelimelerini daha okurken tahrik olan manyaklar var.

İnsan kendisi “öyle” olmayınca, niyeti bozuk birinin neyi nasıl algıladığını bilemediği bir saflığı var. Katillere manyaklara sapıklara ilham vermemek, insanların bilinçaltlarına yalan yanlış mesajlar işlememek lazım.

Haberin Devamı

 

Öyle değil mi?

 

Hayvanlara zulüm yapan katil profili

 

Cem Garipoğlu’nun küçüklüğünü merak ediyorum.

Nasıl bir çocuktu acaba?

Mesela evcil hayvanı var mıydı?

Vardıysa ona nasıl davranırdı veya küçükken hayvanlara eziyet etmişliği var mı?

 

Çünkü izlediğim CSI, Law and Order SVU, NCIS gibi dizilerden öğrendiğime göre (duruma bak!), yakalanan bir sürü katilin çocukluğuna bakıldığında hayvanlara eziyet ettikleri tespit edilmiş.

 

Hatta geçen gün seyrettiğim bölümlerden bir tanesinde iki erkek kardeşten büyük olanı küçüğünü “yanlışlıkla” öldürüyor. Anne-Baba küçük çocuklarını kaybetmenin üzüntüsü, “zavallı” büyük çocuklarını da kaybetme korkusuyla, onu bari “korumak” için bir polis arkadaşlarından yardım alıp olayı başka bir seri çocuk katiline yüklüyorlar.

Haberin Devamı

Polis cinayetler arasında farklılık görüp Anne babayı sorguya alıyor. Abiyle başbaşa kalan uzman, onun aslında çok “agresif” bir çocuk olduğunu farkedip kurcalamaya başlıyor. Otopside de, ölen çocuğun boğazına abinin kırılan maket uçağı parçalarını tıktığı anlaşılıyor. Meğer abi kardeşini yanlışıkla filan değil, bayağı bilerek ve isteyerek öldürmüş. Bir de çocuğun boğazına oyuncakları tıkayıp anne babasını “cinayetin” bir itiş kakış “kazası” olduğuna bir güzel inandırmış iyi mi!

Ana babanın “korumaya çalıştıkları” çocukları bir sosyopatmış! (Sosyopat mı denir psikopat mı denir ona bile emin değilim)...

 

Sıkı durun şimdi;

 

Üstelik bu “korunmaya çalışılan çocuk” daha önce de “yanlışlıkla” köpeklerini öldürmüş mesela!

Haberin Devamı

 

O anne baba, “korumaya” çalıştıkları “çocuklarının” gerçekte bir katil olduğunu anladığında artık ortada;

 

1 katil, 1 kurban ama 3 suçlu vardı.

 

(Zavallı köpeği de kurban saymalıyız hem)

 

Ha ama bakın, Allah için en azından dizide adalet yerini bulabildi.

 

Bakalım bizim adaletimiz, dizi olabilecek mi?

 

Yonca

“endişeli”

Yazarın Tüm Yazıları