Bu Kadın’ın selüliti yok
Üstelik kendisi çok tanıdık. Taş gibi maşallah!
Boş boş oturuyordum, birden çıktı karşıma. Şok oldum ona bakınca. Ama siz yine de, ben söylemeden, bu “O”dur demeden, bu Kadın kimdir bir tahmin etmeyi deneyin.
Öyle bir Kadın ki, sanki uyurken bile çaktırmadan atakta; her haliyle güzel ve her şeye rağmen bakımlı aslında.
Saçları çok dalgalı,
Yanakları al al güneyde sıcaktan,
Kuzeyde ise yeşili bol, yağan yağmurdan...
Keşke bir de sağa sola, başkalarına bakmayı bırakıp da kendi güzelliğinin, endamının, ve gücünün farkına varsa kimseyi umursamadan!
Alın size benim Kadınım!
Burada, şimdilik güzellik uykusunda...
Ama uyandırın siz hele bu Kadın’ı, kaldırın dimdik ayağa:
Bakın ne ilginç oldu, hiç aklınıza gelir miydi acaba?
İyi, çok iyi ve dikkatli bakın bu Kadın’a;
Bu Kadın’ ın beyni İstanbul’ da. Çok çalışıyor hiç nefes almadan, ter damlıyor alnından icabında Marmara’ da.
Kalbini gördünüz mü peki? Dikkatli bakın; çünkü tam da Ankara’ da!
“Güm Güm!” atıyor durmaksızın Meclis’ in ortasında.
Ciğerleriyle nefes alıyor Karadeniz ve Akdeniz dağlarında, sularında...
Çantasını takmış Akdeniz’ de koluna, gezdiriyor turistleri salına salına...
Her yaz, tutuşuyor ya o güzelim dalgalı saçları Ege kıyılarında,
Kahroluyorum buna...
Şimdi sıra geldi Kadın’ ımın mahremiyetine ve doğurganlığına, yani “yumurtalık”larına...
İnin az aşağıya, gördünüz mü yumurtalıklarını da?
Nüfusa nüfus katıyor doğurganlığıyla Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’ da.
Töreden mahçup, başını eğiyor adeta.
Kadınlığından fayda değil, zarar görüyor oralarda.
Utanıyor, sıkılıyor bir türlü kendini gösteremiyor destek bulamadıkça...
Yalnız bırakıldıkça, umursanmadıkça...
Bu Kadın’ ın adı: ANAdolu
Yaşıyor, her şeye rağmen uğraşıyor, yıkılmıyor,
Her daim kendini yeniliyor, yılmıyor, uyurken bile tetikte bekliyor,
Israrla!
Sesini giderek daha yüksek duyuran, daha fazla konuşan, kendine güvenen, okuyan kadınlarıyla kolkola.
Lütfen,
Siz de inanın ona.
Yonca
“KADINca”
Çizimlerin sahibine dip not: Teşekkürler aklımdaki Kadın’ ı, bir telefonda, 3 kelimeyle tam da istediğim gibi anlayan ve anlatan kalemi kuvvetli kadın Pino’ ya. Sizce de harika bir çizim değil mi ama? Ha ri ka!
Alıntı tarihi veren dip not: Bu yazım bu köşede 10 Temmuz 2007 tarihinde yayınlanmıştı. Bugün yeniden yayınlayasım geldi. Yayınlandı.
