Paylaş
Sessiz; ama çok anlamlı bence.
Bazı sessiz kareler konuşur ya sizinle,
Aşağıda göreceğiniz kare de, hiç susmadan devamlı konuşuyor benimle!
“En karizmatik lider fotoğrafı” diye girerseniz internete google’ da araştırmak için,
Karşınıza bu fotoğraf çıkacak bir kaç saniye içinde:
Atatürk 1935 yılında Ege Vapurunda, salıncakta, hem de ayakta!
Manevi kızı Ülkü, paçalarına dolanmış, oyun oynuyor aynı karede babasıyla...
Ve o yüzündeki güzel çocuksu kahkaha!
Mutluluğunu göstermekten gocunmayan bir eda...
Kim olursan ol, içindeki küçük ve saf çocuğu gayet güzel yaşatabilirsin diyen bir karedir bu bana.
Tabi alnın açık, başın dimdik durabiliyorsan milletinin karşısında,
Korkmazsın kendin gibi, içinden geldiği gibi olmaktan asla.
Ayakta bile binersin o yaşta salıncağa...
Bu karelere baktığımda uzunca süre sessiz kaldım ekran karşısında.
Ne düşünmem gerektiğini bilemedim.
29 Ekim 2008, Cumhuriyetimizin 85. yılı,
Birşeyler yazmalıyım dedim...
Önce tıkandım, yazamadım.
Sonra açıldım.
S. Eriş Ülger’ in “Zafere Giden Yol” adlı kitabını bitirdim.
Okurken, o yılları yaşayan sanki benmişim gibi; hüzünlendim, coştum, duygulandım.
Sonra bugünkü hale bakıp şunu düşündüm:
Herhalde Atatürk,
Hiçbir dönemde, bugünkü kadar haksızca eleştirilmedi,
Hiçbir dönemde bu kadar abuk subuk tartışmaya konu edilmedi...
Hiçbir dönemde bu kadar unutturulmaya yeltenilmedi...
Hatta hiçbir dönemde, bu içinde bulunduğumuz “liberal” geçinilen günlerde olduğu kadar, mesela “Zafere Giden Yol” gibi, Atatürk hakkında yazılan kitapların dağıtımı bazı “tutucu” semtlerde engellenmedi.
Ne gariptir ki...
Bunca kasıtlı çabaya rağmen kimse şunu fark etmek istemedi ya da belki işlerine gelmedi:
Yıpratmaya çalıştıkları İnsan sayesinde, ne büyük bir tezattır ki, bu topraklarda bugün isteyen şeriat, isteyen ılımlı islam modelinden bahsetme özgürlüğünü elde etti...
Ve aynı zamanda ne ilginçtir ki,
Onlar yıpratmaya uğraştıkça, tetik ters tepti.
Cumhuriyet bilinci,
Eskisinden daha çok şimdi.
Alnı açık,
Başı dimdik bir Türk Kadını olarak,
“29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!” demek,
Benim için en büyük gururdur.
Bilmem anlatabildim mi?
Yonca
“Bilinçli”
Paylaş