Paylaş
Çok yakında çıkacak. Hatta bu hızla giderse 1 aya her şeyi toplamış olurum.
2016’ın son dönemi elim, kolum, gönlüm iyice bağlandıydı sanki.
Kilitlendim.
Bir şeyler yapacağım ama ne bilemedim... Çok bunaldım.
Sonra, evde kıvranırken aklıma bir fikir geldi.
Fikrimi söylemem bile 2 haftamı aldı.
Hadi bari Instagram’da paylaşıp duyurayım demeden daha, yine bir mucize oldu, arkası da sular seller gibi geldi.
Şimdi buradan da duyuruyorum. Hâlâ zaman ve az daha yer var kitapta.
Hayalim ve fikrim, yazılarımın yazılar doğurmasıydı.
Kolektif bir kitap yapmak istedim.
Benim yazılarımda neyi sevdiğinizi, size ne hissettirdiğini yazmanız ve böylece yazılarımdan yazı doğurmaktı fikrim.
Bugüne kadar yazdığım tüm yazılarımdan en sevdiğiniz 4 tanesini seçip açtığım özel e-posta adresine yollamanızı istiyorum.
Yazılarımın hepsi şu linkte:
www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yonca-tokbas/
Bu linkten veya hatırladıklarınızdan en sevdiğiniz 4 yazımı seçin, sonra da:
“Yonca ben bu yazını çok sevdim çünkü” diye başlayıp her biri için ne isterseniz yazın. Veya biri için yazın. Ama size ne verdi o yazı, ne hissettirdi, neden onu sevdiniz, doya doya yazın.
Sonra da şu e-posta adresine yollayın: benbunucoksevdimyonca@gmail.com
En önemlisi lütfen bana kendi isminiz soyadınızla mı, yoksa bir rumuzla mı kitapta yer almak istersiniz, onu da belirtin.
Bu kadar.
Böylece bu kitapta siz de varsınız...
Ben Bunu Çok Sevdim fikri, bana Çalıkuşu’ndaki “Ben Gülbeşeker’i çok sevdim” aşk cümlesinden çıktı geldi.
Sevmeye değer bulduğumuz ortak bir şeyleri ortaya çıkarıp ebedi kılmak istiyorum.
Sevdiğimiz o şeyin bizde nasıl duygular uyandırdığını elime alıp tutmak, sihirli kitaplığıma koymak istiyorum.
Saklamak istiyorum.
Hepimizin sevdiği o şey, başkalarının da sevdiği bir şey olur böylece belki.
Hatta şunu da düşündüm, kitapta yazının arkasından boş bir de sayfa bırakacağım. Böylece kitabı alan da kendi duygularını yazsın, kitap kişiselleşsin her yazıda. Her okuyanın kendi yazısını yazdığı, yazıştığımız bir kitap olsun bu kitap.
Bir benden bir sizden...
Fikrimi paylaşır paylaşmaz posta kutusuna herkesin seçtiği yazılar ve yorumları gelmeye başladı.
Yazdığımı hiç hatırlamadığım yazılarımı kim neden sevmiş okurken yaşadığım duyguları tarif etmem imkansız.
Şoka girdim.
Kendimi Nobel almış yazar gibi hissettirdi bana okuduklarım.
Ben yazarken ne düşünmüşüm, okuyan neler hissetmiş. Kimine cesaret vermişim, kimine bir sevdiğini anlaması için kendi başarısızlığımı... Hayatımda hiç bu kadar etkilenmedim. Yani kendi yazdıklarımdan değil tabii, yazdıklarımın karşıda bir yerde yaptıklarından... Bu köşede yalnızsın çünkü. Okuyandaki etkisini bilmek, ancak o sana ulaşırsa mümkün.
İnsanın kalbini açmasının etkisi o kadar büyük ki...
Çok hızlı hareket etmemiz ve kitabı derleyip basmamız lazım.
Hızlı davranın. Seçin, yazın yollayın.
Sevgi doğuran bir kitapla başlamak istiyorum bu yıla.
Nasıl başlarsan öyle gider ya.
Yonca
“bas bas”
Paylaş