Bambaşka bir seçim yazısı
Hazır konumuz seçimken,
Düşünmeye zaman ayırmak lazımken,
1 Nisan’ a 1 gün kalmışken,
Oy vermeye tam alışmış, doyamamış, hızımızı alamamışken...
Dedim bir seçim de benim köşemde yapalım.
Bambaşka bir seçim olsun bu!
Eğlencesine olsun, hayatın üzerimize bindirdiği ağır sorumlulukları bir dakikalığına unutturan, kolay bir seçim olsun.
Bugün bu köşe, size de bana da oyun gibi olsun J...
Amaaan... Her ne olacaksa olsun!
Yeter ki sonuç hem beni bu kararsızlıktan kurtarsın, hem de demokratik olsun.
Eyyy Sevgili Okur!
Ben şu köşemde duran fotoğrafımı hiç sevmiyorum.
Çünkü o kadın bana hiç benzemiyor.
Ben kendimi siyah bir fonda hissetmiyorum ki, size siyahlar arasından baka durayım...
1 yıldır bana benzemeyen bana, karalar bağlayarak katlanmak durumunda kaldım.
Bugün itibari ile bu işe bir son verme kararı aldım.
Görseniz Şekerkız Candy sanacağınız Didem Tosya ile beraber, gittik bir parkta kendimi ben gibi hissettiğim bir sürü fotoğraf çektik.
Güneşten gözlerimin kısıldığı,
Ayaklarımın altında, sağımda solumda bir dolu ağaç ve yeşilliğin olduğu bir alanda,
Rüzgarın serserice esip saçlarımızı havalara uçurduğu bir ortamda fotoğraf çektik.
Çok eğlendik o anda...
Ama,
Şimdi iş başa düşüp de karar vermek gerekince, fenalık geçirmeye başladı bu Yonca!
O yüzden kararı siz verin, seçimi de siz yapın lütfen!
Evet Beyler Bayanlar, okumaktan keyif duyan okurlar,
Pamuk eller oyların verildiği maillere lütfen...
İş başınıza düştü.
Herşeyi de benden beklemeyelim di mi ama J...
Aşağıdaki fotoğraflardan hangisi köşemdeki fotoğrafım olsun acaba?
Oylarınızı acilen bekliyorum.
1 Nisan’ da yepyeni bir fotoğrafla,
Mis gibi kokulu, sözlü, müzikli ve pek tabi kafiyeli yazılarla neşelenelim.
Hatta neşeli çığlıklar atalım şu sayfada...
La la la la laaaaa
Yonca
“baharsarhoşu”
