Babamdan mesaj geldi sanki…

Çok garip ama hep böyle oluyor. Ne zaman hayatımda önemsediğim bir durumla karşı karşıyayım, çaresizce çözüm aramaktayım; ya da elden ayaktan kesilecek kadar güçsüz, yelkenlerim suya inmiş battı batacak haldeyim veya ne zaman olağanüstü bir şeyi başarmak üzereyim…

Haberin Devamı

Yani ne zamanki derin düşüncelerdeyim...

 

Pıt!

 

Pıt diye aniden ama sessizce, küçük ama çok güçlü bir işaret geliyor sanki bir yerlerden. Babam sanki haber yolluyor bana, göz kırpıyor bir yerlerden. O yer artık neresiyse...

 

Babamdan bir işaret geliyor. Buna eminim. Bizi bırakıp erkenden gittiği yerden bizi gözlüyor, kolluyor baktı ki müdahele lazım, şak ediyor.

 

Ya ben o işaretleri ona bağlamayı tercih ettiğimden, o anki ruh halimden, özlem ve sevgimden böyle görüyorum; ya da gerçekten böyle bir olay var. Ama ben bu işaretleri tek tek görüyorum işte. Belki de bu fikre inanmak bana kendimi güvende hissettirdiğindendir. Artık neyse o. Ama bu ne ilk ne de son işaret, biliyorum.

Haberin Devamı

 

Ne oldu biliyor musunuz?

 

Hani Yalıkavak’daki evimizin bahçesine ektiğimiz zeytin ağaçlarımız var ya; size benim için anlamlarını yazmıştım hatta yaşgünümde bu sene. İşte o zeytin ağaçları bahçemizde ve çimlerin içinde ekililer. Çimler her sulandığında dert ediniyorum, zeytin bu kadar çok sudan hazetmez zeytinleri kötü ve acı mı olacak acaba diye. Her gece gidip yanlarına konuşuyorum onlarla. ‘Siz bakmayın sağa sola ona buna, güzel güzel lezzetli büyüyün!’ diyorum deli deli kendi başıma. Beni duyduklarına inanıyorum.

 

Babamdan mesaj geldi sanki…

 

Yaz sonu evi kapatıp dönerken ağaçlarda zeytin doluydu. Ama daha hepsi olmamıştı, toplama zamanı da değildi. Ben de; ‘Bir gün gelecek bu zeytinleri toplama mevsiminde yanıbaşlarında olucam, hepsini kendim topluycam!’ demiştim. Ama sonra aralarında olanlar vardı, az da olsalar bırakmaya kıyamadım. Bir avuç topladım kayınvalideme verdim.

Haberin Devamı

 

O da eve götürür götürmez kırmış onları, suya yatırmış. Her gün suyunu değiştirip daha sonra tuzlamış, zeytinyağlamış.

 

Derken zamanı gelmiş, kahvaltıda kayınpederimle beraber tadına bakmışlar zeytinlerimin...

 

O dakika beni aradılar. Onlar da sulugöz ben de...

 

‘Akıllara zarar bir lezzette bu zeytinler güzel kızım, mücevher gibi kıymetliler. Yemeye kıyamadık. Nasıl güzel tadı aklın durur. Size ayırdık. Bir gelenle göndereceğiz’ dediler. Ben tabi yerimden 10 metre havalandım bu haberi duyunca. Şu aralar aldığım en iyi haber buydu kesin.

 

Eşimin toplantısı çıktı gitti İzmir’e.

 

Dönerken de o bir avuç zeytini getirdi bana.

 

Dün sabah kahvaltıda, çocuklarla yedik.

Haberin Devamı

 

Kendimi nasıl zor tuttum avaz avaz ağlamamak için anlatamam size.

 

Babamdan sanki mesaj geldi yine işte.

 

‘Kızım bak..’ dedi, ‘Sen bu zeytinleri tek tek yerine koydun. Onlara baktın, büyüttün, topladın. Onlar da sana tam ihtiyacın olan zamanda güç vermeye geldiler. Ye afiyetle. Çok düşünme her şeyi. Her şey nasıl olsa olacağına varıyor. Ama sen hedeflerinden ve doğru bildiklerinden sakın vazgeçme...Zeytin gibi dayan her koşulda her türlü güçlüğe...’

 

Aynen bunları demek için geldi o zeytinler ta Yalıkavak’dan bana. Eminim buna..

 

Ben söylemekten bıkmadım, siz de bıkmayın ama...

 

Hayat bir mucize.

 

Doyum olmuyor tadına!

 

Yonca

"alındı"

 

Babamdan mesaj geldi sanki…

Yazarın Tüm Yazıları