Paylaş
Nasıl olur da aşk ve ceza kelimeleri yan yana gelebilir?
Nasıl olur da, aşık olmak cezalandırılabilir?
Nasıl olur da, aşk her daim sadece devasa bir ödülken, suç gibi görülüp cezası da ölüm olabilir?
İnsanoğlu korkunç bir yaratık.
Kafasına göre bir takım kurallar koymuş.
Bunları kimi zaman; inanca, onura, edebe, adaba, ahlak denen nereye çeksen uzar kavrama işine geldiği gibi bi güzel uydurmuş. Sonra da aşkı bunlara göre sınayıp yargılayıp insanların başına çorap örmeyi marifet bilmiş.
İyiyi yaratıp içini boşaltan da insan, kötüyü yaratıp içini dolduran da.
Dünyayı kurtarsa bi tek aşk ve aşıklar kurtarır diye düşünürken ben,
Her canlıya aşkı tatması için her gece yürekten dua ederken saf saf,
İnsanlar bi acı çekecekse aşk acısı çeksinler, yeter ki aşık olsunlar, aşkı tatsınlar; ve şu Dünya’da keşke tek derdimiz aşk olsa diye düşünürken ben salak gibi kendi kendime...
Dün Pakistan’ın Güney Batısı’ndan bir haber geldi. Haberi Dubai’nin Gulf News Gazetesi’nde okudum.
Bi aşiretin mensubu olan bir erkek ve bir kadın, evlilik dışı aşk yaşadıkları için taşlanarak öldürülmüşler.
Ölümlerine dair bir sürü karışık haber de var gerçi. Birileri “önce taşlandılar ama tam ölmeden vurularak öldürüldüler...” derken, başkaları; “hayır ölesiye taşlandılar öyle öldürüldüler...” diyor.
Şuna bakın!
Yeter ki ölsünler yani! Taşla veya kurşunla, kurşun ve taşla...
Suçları ne peki?
İkisi de evliymiş başka başka birileriyle. Ama aşık olmuşlar birbirlerine.
Aşiret ahalisi de, ailelerin “onurunu kurtarmak/temizlemek” için böylesinin en doğrusu olduğuna karar vermiş.
Temizliğe bak sen!
Aşkı ölümle cezalandırarak temizlemek... Esas bu cümle tiksindiriyor beni.
Nasıl evlilikleri olduğunu, isteyerek evlenip evlenmediklerini de bilmiyoruz zaten. Ama zaten bunların da bir önemi yok.
Öle bayıla evlenirsin de yine aşık olursun. Hayatta her şeye zincir takarsın da kalbine asla...
Sonunda ölüm olduğunu bile bile o kadın ve o erkek o aşiretin içinde birbirine aşık olduysa... Düşünün artık gerisini...
Aşkın cezasının ölüm olabilmesini, insanların “onur temizliği” yaparken ellerini kana bulayabilmelerini, ve bunu bir şekilde kılıflara uydurabilmelerini çok tehlikeli bir zehir olarak görüyorum.
İrade, düşünce özgürlüğü, eğitim, maddi olanaklar vesaire, artık her ne eksikse eksik.
Pakistan’ın Batısı veya Türkiye’nin Doğusu filan fark etmiyor.
Aşkın cezası nasıl ölüm olabilir?
Aklım basmıyor...
Yonca
“şapşal”
23 Şubat Pazar günü Vodafone Malta Maratonu’nda 42km, ardından 2 Mart’da Runtalya’da 10km ADIM ADIM TOG Gençleri için koşuyorum.
Sizin de TOG Gençleri’nin bizim yapamadıklarımızı yapabilmeleri, geleceğimizi kurtarmaları için çalışmalarına devam edebilmeleri adına TOG’a bağış yapmanızı diliyorum.
TOG’a bağışlayacağınız,
Her 90 TL 1 gencin tüm sosyal sorumluluk projeleri eğitimlerini almasına,
Her 630 TL, 21 gençten oluşan bir grubun sosyal sorumluluk projeleri eğitimi almasına yardımcı olacak.
Her türlü soru için: 4yaprakliyonca@gmail.com
TOG Projeleri hakkında bilgi mi dediniz, buyrun:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25823574.asp
TOG Bağış bilgileri
Garanti Bankası
Bağlarbaşı Şubesi (422)
Hesap: 6295999
IBAN: TR78 0006 2000 4220 0006295999
Alıcı: Toplum Gönüllüleri Vakfı
Web üzerinden bağış: http://tog.org.tr/bagis_206
PAYPAL: http://tog.org.tr/paypal_207
Açıklama: YTOKBAS AA ADINIZ SOYADINIZ
Koşudu Kodu: YTOKBA veya YTOKB de olur.
Paylaş