Bakın şimdi;
Eğer karşınızdaki insanda heyecan yoksa, bilinki bitmiştir işi.
İşte eleştirin esas şimdi!
Heyecanının bittiği gün, acilen heyecanlanmalısındır ki hayata dönesin, ömrün uzasın!
Dünkü yazıma gelen yorumlar beni inanılmaz düşündürttü. Aslında daha çok, üzdü...
O kadar çok “Aaah aaah!” çeken oldu ki!
Hemen hemen hiç kimse, istediği işi yapmıyor(muş) anlaşılan.
Herkesin gönlünde bambaşka yetenekler, hayaller var(mış) ve bizler kalıplara hapsedilmişiz, idare ediyor(muş)uz.
Bir çeşit Ütopya!
Düşünsenize hele, canınız çiçekçi olmak mı istiyor, şak imkan tamam, okul tamam, aldınız mı bir de diploma...
İşiniz de pek tabi hazır, ne de olsa burası Ütopya, bu durumda siz de çiçeksiniz anında.
Offf... Düşüncesi bile iyi geliyor bana!
Denilseydi, denilebilseydi...
“Nasılsınız?” dendiğinde; “Çok iyiyim, ya siz?” diyerek cevap verilseydi,
Verilebilseydi tanışmadan bile...
İnsanlar arasında tepkileşim yerine iletişim olsaydı, olabilseydi...
Ben hep çoook çalışmak zorunda kaldım. Bundan da hiiiç gocunmadım.
Severim çalışmayı. Elime aldığım her işi; saygı duyarak, severek ve büyük, çok büyük bir heyecanla yapmaya çalışırım.
Çocukluğumdan beri çalışıyorum aslında. Orta okulda bazen kendimden küçük, bazen de büyük çocuklara ders vererek, hafta sonları da geceleri bebek bakarak harçlığımı çıkarmaya çabaladım.
E hayat o zaman da zordu memur çocuğu olunca, şimdi de zor; ama bize olduğundan da zor gelir olduysa nedeni gündelik ve küçük mutlulukları görmezden gelmenin moda olması gibi geliyor bana.
Yine de, yarına yazmak için çok çalışacağım.
Siz bu satırları okurken, ben uçakta olacağım.
Havada!
Sonu çok güzel sürprizlerle dolu olduğunu düşündüğüm bir hikayenin başına doğru yolculuk yaparken de, sizlerin kulaklarını havada karada çok çınlatacağım.
Hep çoook kötü haberler dört bir yanımda...
Karar verdim, bu Salı günü kafamızı dağıtacağım illa.
Çarşamba ola, hayrola!
Çünkü azıcık kafa dağıtıp saçmalarsan, iyi geliyor insana hiç yoktan. (Dikkat! “san-tan” lı kafiye zinciri!
Ağlamıştım ya, iyi gelivermişti daralan içime.
Eee devamlı mutlu maymunuz diye sıkılmıyor değiliz, insanız biz de!
Aslında benden başka hiç kimseye pek bir anlam ifade etmeyecek; ama benim için çok anlamlı olan şeylere kafayı takmış, kafayı taktıkça dertlenmiş, dertlendikçe bunalıvermiştim işte. Hani olur ya bazen öyle…
Öyle işte.