2 konuşma ve kutu kutu kara mizah

Ayakkabı kutularından milyon dolarlar çıkıyor.

Haberin Devamı

Bakan “evlat”ları rüşvetten tutuklanıyor.
Nitekim “oğul” Bakan çocuğu olunca “evlat” oluyormuş.
Onların değeri ve yeri bi başka oluyormuş...

İnsan rüşvet ve yolsuzluk haberlerinin hangi birini takip edeceğini şaşırmış, açık kalan ağzını kapatamıyor.
Garip bir şekilde hiç şaşırmıyorum da. En çok buna şaşırdım aslında.
Nitekim yıllardır alışık olduğumuz sahneler tekrarlanıyor.
Suçlamalar var, iddialar var, deliller var, tutuklananlar var.
“Sana yapılırken iyi, bana yapılırsa haksızlık amaaa” tadında sahiplenme ve hatta savunma içerikli şaka gibi arabesk konuşmalar var.
Babasından habersiz iş çevirdiği için yerinden edilenler var.
Dış mihraklar, Gezi ve muhtelif lobiler işbaşında yine.
Hatta bu sefer mühendislik de işin içine girdi.
Dahası bütün suçlu tabi ki yine bir kadın iyi mi!
Ayten!
Yani her şey bildiğimiz gibi.

Haberin Devamı

Bir tek istifa yok şekerim.
1 tanesine razıydık oysa biz.
Ama bu da normal tabi.
Ne insanlarımız öldü hızlı tren facialarında, ne koca felaketler yaşadık da bi kişi istifa etmedi bu topraklarda.

Kaç yıldır “izliyoruz” masum insanların, hasta insanların, yıllarca ülkesine canını vermeye hazır yaşamış insanların evlerinden hep en gafil saatlerde, hem de çocuklarının, bebeklerinin gözleri önünde nasıl kaldırılıp götürülüp haksız yere yargılanıp hapsedildiklerini.
Kaç yıldır seyirciyiz iftiralara dayanamayıp ölüp gidenlere, intihar edenlere…
Kaç yıldır bekliyoruz adaleti?
Yıllarımız bekleyerek geçti be!

Dün twitter o acı tarihi döküyordu tek tek önümüze.
Türkan Saylan’ın şafakta gözaltına alınmasının fotoğrafı dolaşıyordu sosyal medyada. Öyle kötü oldum ki...
Gezi’de evladını kaybeden o babanın fotoğrafı...
Vicdanı olanın yüreği bakmaya dayanmıyor.
Hayata sıfırdan başlamak zorunda bırakılan Lobna…

Gazlar…Gazlar... Gazlar...
Biz bu yaz böcektik hatırlıyor musunuz?

Hangi birini sayacağımı bilemiyorum. Ben öyle tarihi listeleme konusunda pek iyi değilimdir zaten.
Liste de öyle kabarık ki!
Ama dahası, hatırlamak istemediğim öyle çok kötü şey var ki!

"Yüzsüzlük" kelimesinin sözlük anlamını bilmekle, yaşayarak öğrenmek arasındaki farktır bizim neslin tanık olduğu şey.
Tam da budur evet dünkü Arınç ve Erdoğan konuşması sonrası hissettiğim şey.
Bunca yolsuzluk, rüşvet vesaire haberleri üzerine yapılan acıklı geyiklere gülüyor olmamız da ilginç bir ruh hali; ama işte gülüyoruz yine en ağlanacak hallerimize, elde değil ve mizah çok güçlü!

Haberin Devamı

Neler kimler neden savaşıyor filan umrumda değil benim.
Adalet, dürüstlük, özgürlük istiyorum.
Yeter.

Yonca
“çüş artık”

Yazarın Tüm Yazıları