Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Yaşar Kemal

Kim doğayı onun gibi yazdı?

Haberin Devamı

Nasıl sevmişse doğayı, nasıl bakmış, nasıl koklamış, nasıl dokunmuş ve tatmışsa; yazdığı her satırda okuduğun her harfinde işler içine!
O satıra bakarken seversin daha doğayı. Yaşar Kemal’in verdiği duygunun farkındandır o.
Karşı koyamazsın.
Kapılırsın, içine çekilirsin.
Kucaklanırsın. Şefkat vardır betimlediği doğasında da, isyanının içinde de! Kişi kendinden bilir işi deriz ya, o şefkat Yaşar Kemal’dendir... Kendindendir, yüreğindeki inceliklerdendir.
Görmediğin kuşun sesini duyarsın onun dilinden.
Uçtuğunu fark etmediğin o arının vızıltısı gelir kulağına.
O bulutun, o kayanın kokusu çarpar burnuna. Gözün kapanır da bi nefesle içine çekersin derin derin.
Öylesine yazar Yaşar Kemal romanını.
Bir anlatır ki insanın hikayesini Yaşar Kemal; hangi dile çevirirsen çevir, hangi kültür ve coğrafyaya götürürsen götür; duygular kardeşliğinden bütün sınırlar yıkılır. Bütün duvarlar kırılır. Bütün olmazlar olur, bütün sorunlar çözülür.
Özgürlük dedi mi Yaşar Kemal, kimine öyle kimine böyle değildir bak.
Tutarlılıktır. Duruştaki sağlamlılıktır. Güvendir! Güven! Eşitliktir yarım yamalak olmayan.
Politikalar filan yerini samimiyete bırakır. Mertliktir, özlenen haliyle.
Kalbine dokunuşundandır gücü.
Dil dediğin şey bir engel olabilecekken iletişimde; herkes onun dilinden anlar.
Kıskançlık, fesatlık yoktur özünde.
Dünyanın neresinde kim nece okursa okusun, bağlanır ona.
Hangi yazarın ardından bunca derin üzüntü duyulmuştur, gidişi bunca hüzün vermiştir yüzüne gözüne kalbine... Böylesine...
Sevgi
dir onun bıraktığı miras.
Haktır.
Emektir.
Adalettir.
Şefkattir.
Barıştır.
Sana bana veya herhangi birine, yani hiç kimseye uzak değildir karakterleri, anlatmak istediği. Senden bendendir. Gerçektir işte. Yalındır.
Bizdendir.
Ve bunlar, onu her okuyan dünya vatandaşı için geçerlidir.
Evrensel bir dildir İnce Memed’in dili, hali, isyanı.
Düşünsenize, Yaşar Kemal, o “KABA” kuvvet haksızlığın karşısına “İNCE” Memed’i dikmiştir...
Ha şimdi gel de yas tutma bu güzel insan için...
“Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum. Şunu söylemek istiyorum ki ben ‘angaje’, bağımlı bir yazarım. Kendime ve söze ve insanın onuruna bağımlıyım.
Bilinçli olarak ben aydınlığın türküsünü, iyiliğin, güzelliğin türküsünü söylemek istedim. Romanlarım yaşam gibi doğru söylesin, yaşamla birlik olsun istedim. Çünkü yaşam umutsuzluktan umut üretmektir. İnsan umutsuzluktan umut üreterek bugüne kadar gelmiştir” demiş kişidir Yaşar Kemal.
Dahası bir yerlerde bize dair, bu herkesin “umutsuzluk” çığlıkları attığı topraklar için “Umudumu hiç kesmedim. Kesmeyi bırak, büyük umutlarım var” demiştir.
Ve bunu diyen Yaşar Kemal’se eğer “umutsuzluk” sözlüklerimizden silinmelidir.
Yaşar Kemal’den bizlere bırakılan bu “onurlu vasiyet” itiraz edilemeyecek kadar önemlidir.
Tüm yaralarımıza merhemdir.
“Benim eserlerim insanoğluna ne kadar olumlu şey varsa bunu vermeli...” dedi ve gitti ya...
Canından bezdiği zamanda bile bizlerden vazgeçmeden yaptığı tüm incelikler ve o sonsuz umutluluk mirası için...
Teşekkür ederim.
Yonca
“ağıt”

Yazarın Tüm Yazıları