Paylaş
Televizyonda, sosyal medyada, gazetelerde, her yerde.
Birçoğu doktor değil; ama doktorlardan daha doktor demeçler, daha koyu harflerle tavsiyeler veriyorlar insanlara.
Ağzım açık dinliyorum.
Nasıl diyorum, nasıl bir cesaret bu? Buna nasıl izin, imkan ve prim verilebiliyor?
Bu kadar basit mi her şey?
Sırf sıfatın ünlü, bedenin güzel ve “fit” olduğu için, sağlıklı sayılabilir misin?
Ben mesela çok uzun süre çok “fit” görünen bir sağlıksızdım.
Ünlü olduğun için doktorculuk oynayabilir misin peki?
İnsanların ne yiyip ne içeceğine, hamileyken ne yapacağına, neyin kime iyi/kötü geleceğine dair bu kadar rahat konuşabilir misin?
Nasıl yapabilirsin?
Sırf güzel veya yakışıklı ve fit olduğun için tıp diploması, milli atlet unvanı, veya X konunun uzmanı olunabiliyorduysa, bunca insan neden yıllarını tıp okumaya adıyor hâlâ?
Sunulan sertifikaların kime neyi ne kadar yapma izni verdiğine dair denetim mekanizması nedir mesela?
Hafta sonu televizyonda duyduklarıma inanamadım keza.
Ünlü kişi “doktormuşçasına” hayati “tavsiyeler” ve hatta tedaviler öneriyordu ve bunlar program tarafından “altın değerinde bilgiler” şeklinde flaş flaş anons ediliyordu!
Ömrünü insan hayatına adamış doktorlara yer/saygı/kulak verme; git “ünlü” konuştur, onu Allah gibi dinle!
Kime kızsam bilemedim, ağzım açık bakakaldım öyle.
Aynı şey spor konusunda da geçerli.
Bu kadar zamandır aklımı yedim sporla ama bir gün kalkıp bu konuda “ben oldum, bundan sonra size hocalık yaparım” demek aklımın ucundan geçmedi.
Ne müthiş bilgili antrenörler, spor akademisi mezunları, profesyonel sporcular var bu ülkede işinin uzmanı olmuş.
Ben kimim yahu, kimim!
Kimse onların değerini bilmiyor; ama bir ünlü bu konuda kalkıp herkese eğitimler, seminerler, onlar bunlar şunlar vererek, üzerine de reklamlar alarak para dahi kazanabiliyor.
Markalar da umursamıyor insanları.
Satsın malını yeter.
O markanın önceliği insan sağlığı olsa, konunun uzmanı olan, işini etik olarak yapıp hakkını verecek insanları bal gibi bulur çıkartır.
Hem uzmana hem de onun anlatacak olduğu doğruları dinleyenlere bir faydası olur.
Bu haksızlığa, hatta hadsizliğe ve uzman kelimesinin de içinin bu kadar lay lay lom boşaltılabilmiş olmasına üzülüyorum.
Doktorlara soruyorum; “Kifayetsiz müsterihlerle harcayacak zamanımız yok bizim” diyorlar.
Spor antrenörlerine, milli olmuş ve rüştünü dünyaya kanıtlamış, hak ettiği saygıyı bizim yüzümüzden göremeyen güzel insanlara soruyorum “Ne diyorsunuz bu işe?” diye, kimisi çok kızgın ve kırgın, kimi zar zor geçinmeye çalışıyor.
İşinin uzmanı olmuş kişiler atılmış bir kenara, sahne kalmış marka parlatanlara.
Ayılın arkadaşlar.
Söz konusu olan sağlığınız. Bedeniniz. Hayatınız.
İnsana ve sağlığına gerçekten saygısı olan insanlar, bu kadar kolay sorumsuz ticaret yapamazlar.
Siz hiç kartvizitinde Prof. Dr. Kardiyolog Ortopedist Beyin Cerrahı ve İdrar Yolları Enfeksiyonu Uzmanı Dahiliyeci Psikiyatr yazan doktor gördünüz mü? Görseniz güvenip gider misiniz?
Veya hiç Milli Futbolcu Basketbol Uzmanı Gülleci Yüzücü Atlet duydunuz mu?
Ehliyetini almış, ömrünü etik bir şekilde işini yapmaya, alanında uzmanlaşmaya adamış bunca insanı harcamayın.
İnanın onlar buradalar. Ararsanız bulursunuz.
İhtiyacınız olan her konuda size layığıyla yardımcı olmaya hazırlar.
Yonca
“alarm”
Paylaş