Paylaş
Her zaman yüzdüğün deniz, her zaman atladığın iskele.
Yükselip balıklama atlıyorsun.
GÜM!
Çakılıyorsun. Deniz çekilmiş meğer.
Omurilik felci ile hayata devam ediyorsun.
Ramazan Baş’ın, yani Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı Ramazan Bey’in başına gelen bu.
2009’da tanıştık. Güler yüzü ve kocaman kalbi ile bu ülkede engellilerin hakları için yapmaya çalıştığı şeyler, yüzümde güller açtıran bir tokat gibiydi.
Onu tanıyana kadar bir engellinin bu ülkedeki halinden bihaberdim. Dahası, elimden bir şey gelebileceğini de bilmiyordum. Daha da beteri, o güne kadar bir tane bile engelli arkadaşım olmadığının farkında değildim.
Engelliler yok sayılıyor çünkü bu ülkede!
Ne büyük utançtır bu.
Ne engelli bir sınıf arkadaşın var, ne de iş hayatında görüyorsun onları.
Eğitim ve çalışma haklarını kullanabilmek için altyapısı olmayan bir ülkede engelli bir insanın okula, işe gitmesi mümkün mü sizce? Evinden çıkamıyor ki!
Ramazan Baş’ın yazdığı bir kitap var, adı “Gökkuşağı Pas Rengi”.
“Sevgili Yonca’ya engelsiz bir yaşam dileğiyle...” diyerek imzaladı.
Okuyun, kayıtsız kalmayın dilerim.
Ramazan Bey bana her yaz başı “Hiç kimse havuza veya denize derinlik kontrolü yapmadan atlamasın” uyarısı içeren bir yazı yazmamı söylediği günden beri yazıyorum.
2012’de Likya Yolu Ultra Maratonu’nu TOFD adına akülü tekerlekli sandalye bağışı için koşarak, 10 engelli vatandaşımızın hareket özgürlüğüne kavuşmasına katkım oldu. Akülü sandalyesine, yani hareket özgürlüğüne kavuşan her çocuk ve büyüğün gözünde gördüğüm sevinç, hayatımda kalbime dokunan en anlamlı adımımdır.
Ayrıca, her sene İstanbul Maratonu’nda, “engelsiz bir hayat için farkındalık” adına engelli bir arkadaşımızın sandalyesini iterek koşuyorum.
Türkiye’de 150 bin üzerinde omurilik felçlisinin olduğu, yüzde 90’ının tekerlekli sandalyeye ve bir başka kişiye bağımlı olduğu tahmin ediliyor.
Yonca
“dikkat”
Tüm Dünya aynı anda
Wings For Life Vakfı, omurilik felcinin kalıcı tedavisine yönelik araştırmalar için kurulan bir vakıf. 2004’den beri omurilik felci için araştırma projelerini ve klinik testlerini finanse ediyorlar.
“World Run” vakfa kaynak yaratmak için başlatılan bir proje. Binlerce kişi, bu pazar yani 3 Mayıs günü, tam 34 ülkede aynı saatte koşmaya başlayacak. Biz de Alanya’da saat 14:00’te start alacağız.
Ben Ramazan Bey’le beraber, onu sandalyesinde iterek koşacağım.
Sorumluluğum büyük, heyecanım daha da büyük.
Yarışmanın kuralı olarak bir araç bizi start sonrası takibe alacak ve o bizi yakalayana kadar ne kadar km koşabilirsek, koşacağız.
Finiş bizi yakalamak için arkamızdan kovalayacak. Yakalanınca tüm dünyada aynı anda koşan tüm atletlerle sıralamaya gireceğiz.
Ramazan Bey’le 10 km. kadar koşarız diye tahmin ediyorum.
Mesafe ve sıralamam umurumda değil, Ramazan Bey’le koşmak hayatımın en güzel anısı ve amacı, bunu biliyorum.
Hem omurilik felci için araştırmalara kaynak sağlamak, hem de “koşamayanlar için koşuyoruz” demek bana güç veriyor.
Yonca
“atom karınca”
Bir Hayalim Var
“Bi hayalim var” adıyla takım kurup, “Benim iterek koşamadığım kadar koşup mesafemizi uzatmaya destek olur musunuz?” demiştim.
Etrafım güzel insanlarla dolu!
Dilge Koçak, Fedai Kürtül, Damla Sonat, Faruk Değirmenci, Murat Kurtak, Mehmet Dağdeviren ve Kelebek’den köşe yazarı arkadaşım, gayet güzel koşan ve daha ben söyler söylemez “Destekliyorum ve ben de seninle gelip koşuyorum” diyen Melike Karakartal Güler!
Takım sayesinde Ramazan Bey’le koşabileceğimizi düşündüğüm 10 km. oldu mu size 195,5 km! Bir amaç için birleşmenin gücüne bakın işte!
Hem engellilerin hakları olan tüm özgürlüklerine kavuşacaklarına dair, hem de “World Run” sayesinde omurilik felci için bir umut olmak gibi #bihayalimvar evet.
Sosyal medya hashtag’i #bihayalimvar #worldrun
Pazar günü farkındalık için desteğinizi bekleriz efendim.
Koşamayanlar için koşmak da, Ramazan Bey’in kendini bana emanet ederek güvenmesi de, ayrıca onur veriyor bana.
Koşamayanlar için koşabildiğimiz her adım, umut olsun!
Engelsiz bir dünyamız olsun.
Yonca
“umutçubaşı”
Paylaş