Paylaş
Bizde özür dilemek sadece çocuklardan beklenen, türlü çeşit bahanelerle yok sayılan, geçiştirilen bir erdem.
Özür dilemek, insanın yaptığı hatayı kabul ettiğini, sorumluluk aldığını ve bunun için karşısındaki insanın ne hissettiğini anladığını gösterir.
İlişkiler arasına giren tatsız, haksız, yıkıcı mesafeyi kısaltır, yapıcılığıyla yakınlaştırır.
Özür dilemek yenilgi değildir. Kayıp hiç değildir. İnsanı küçültmez. Ayıp asla değildir. İncileri yoktur insanın, dökülmez. Kazanmaktır!
Kalpten özür dilemeyi öğrenmemiz gerekiyor.
Bahanelere sığınmadan özür dilemeyi öğrenmek için üzerinde çalışmamız, resmen özür dileme antrenmanları yapmamız gerek.
Özür dilemek, sarsılan güveni yeniden inşa eder. Bizim güvenimiz de çok sarsılmış durumda.
Yeri gelir bir patron çalışandan, bir baba evladından, bir başkan vatandaşından; as üs, mevki, sıfat gözetmeden, korkmadan, çekinmeden özür diler. Dilemeyi bilmelidir.
Bu hafta yine çok büyük acılar yaşandı bu ülkede. Can kayıpları verdik, can kırıkları ektik üzerine.
Acıya ortak olamayanların, acıyı ayrıştıranların, acıyı bahanelerle yerenlerin, acıyı kullananların özür borcu var hepimize, sarsılan kırılan bunca kalbe, hatta kendilerine.
İyi, rol model örneklere ihtiyaç var bu ülkede.
Yaptığı hatayı kabul edip, çıkıp dev ekranlardan özür dileyebilen büyüklere ihtiyaç var.
Kamu spotuna gerek var belki de!
Özür dilemek, teşekkür etmek neler kazandırır bunu anlatan iletişim uzmanlarına, danışılmış kamu spotları lazım bu ülkeye.
4 adımda özür dileme reçetesi
1- “Özür dilerim” kelimeleri kullanılarak başlanır, özür kelimelerle dile getirilir ve geri adım atılır. Hangi konuda özür dilediğiniz de samimiyetle açıklanır.
Mümkün olan en kısa zamanda yapılması önerilir.
Örneğin: “Az önce seni herkesin içinde aşağıladığım için çok özür dilerim. Yaptığımdan/davranışımdan utanıyorum.”
2- Empati yaparak, davranışınızın sonucunda karşınızdakinin yerinde olsaydınız ne hissederdiniz düşünüp dile getirerek, sorumluluk alınır.
Örneğin: “Herkesin içinde kalbini kırdığımın farkındayım. Öyle davranmamam gerekiyordu.”
3- Hatayı düzeltmek için bir adım atılır, öneride bulunulur veya durumu nasıl düzeltebileceğinize dair karşı tarafın ihtiyacı sorulur.
Örneğin: “Hatamı düzeltmek, kendimi affettirmek adına senin için ne yapabilirim? Toplantıda hangi konularda güçlü olduğunu söyleyerek, hatamı telafi etmek istiyorum.”
4- Bu davranışı tekrarlamayacağınıza dair söz vermek.
Bu da güveni tazelemek için önemli bir adım.
Örneğin:
“Bundan böyle stresimi daha iyi yönetmeye ve herkesin içinde bu şekilde davranmamaya özen göstereceğim.”
Bir de, özür dilerken karşındakini suçladığın zaman, özür dilemiş olmuyorsun.
Yani; “Özür dilerim AMA sen de bana bilmem ne dedin, ondan ben de sana öyle dedim” dediğin zaman, özrünü yine bahanelerle karartıp, -mış gibi yapıp suçu yine karşındakine atıp kaçıyorsun.
Özür dilemek, hatanı kabul etmektir. Ve hata yapmak dünyanın sonu olmadığı gibi, insanlara mahsus gayet olabilir bir şeydir.
Dünyanın sonunu getirenler, esas özür dilemeyi kayıp, ayıp, gereksiz gören, teşekkür etmeyi minnetle sınırlı sanan kişilerdir.
Özür dilemek cesarettir! Cesur ol ki özgür yaşa.
Yonca
“kul”
Paylaş