Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Kadın kadına

Cuma günkü yazımda iki soru sordum:

Haberin Devamı


1- Kendinde en çok takdir ettiğin yön, beceri, yetenek nedir?
2- Bunlar sana neler kazandırıyor?
Zorluklarla mücadele edebilmem, güler yüzlü olmam, sabrım, pratik olmam, çabuk karar verebilmem, güvenilir olmam yazmış bazılarınız.
“İnsanlara, bana davranışlarına göre değil de, kendi değer yargılarıma göre davranıyorum. Bu kendime saygı duymayı ve de güven kazandırıyor” yazmış bir başkası.
Cevapları okurken, kendi güçlü yönlerimi de hatırladım.
Gülümsediğimi fark ettim.
Bu soruları geçtiğimiz hafta Hürriyet-Avon işbirliği ile CVK Park Bosphorus’ta düzenlenen Güçlü Kadınlar Konferansı’nda moderatörlük yaptığım Cesur Kadınlar panelinde de sordum.

Kadın kadına

“Biz kadınlar birbirimize en çok neyi hatırlatmalıyız?” diye de sordum.
Big Chefs’in kurucusu Gamze Cizreli’nin anlattıkları “Düşsem de yeniden kalkabilirim” olunca, AZİM dedim. Azimli olduğumuzu hatırlamalıyız.
KAGİDER Başkanı Sanem Oktar, “Hayatta kalma içgüdüsü ve inanmak” deyince “umut” bu dedim. Umudu hatırlamalıyız.
Avon Satış Lideri Çiğdem Çimen, en büyük önyargısı eksik olan eğitimiyken, bu güven eksikliğine rağmen bugün 2 bin 850 kişiye liderlik yaptığını anlattığında, “güven” dedim.
Kadınların engel diye gördükleri her şeye rağmen başarmak için güveni hatırlamaları lazım.
“Haklarını bilen kadınlar” konusunda konuşan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Canan Güllü, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Nazan Moroğlu, TÜSİAD Kadın Erkek Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı, TESEV, KA-DER ve KAGİDER kurucu üyesi Nur Ger’in anlattıklarını dinlerken, haklarımızı önce ruhumuza işlememizin önemini hatırladım.
Farkındalığımız eksik. Farkındalığın gündelik hayatımızdaki önemini hatırladım.
“İyiliği yayan kadınlar” panelinde konuşan blogger’lar Hassas Anne Ece Kumkale, Üşengeç Şef Dilek Yeğinsu’nun yaşadıkları çok can yakan kayıplara rağmen nasıl tutunduklarını, kaybı nasıl da faydaya çevirdiklerini gördüm.
Bir olayın felaket ya da fırsat olması aslında bakış açısı denen ince çizgide gelip gidiyor dedim.
Son panelde “İlham veren kadınlar” vardı.
Esas olay orada koptu aslında bende de, salonda da, kafamda da, kalbimde de. Demet Akbağ, onca farklı role bürünse de, her birine kendinden bir şey kattığını bir hayranının söylediği cümleyle anladığını söyledi mesela.
Konu samimiyet ve kendine has olmak Yoncacım dedim.
Leyla Alaton, “Hayat sana güzel” söylemi ile başkasının hayatına bakarak kendine acımak ve zamanını harcamak yerine, “Hayatını kendine güzel hale getirmek için hangi konuda uğraş verebilirsin” mesajını verince, Yoncacım yani başkasına değil kendi işine bak dedim. Güç sende!
Tülin Akın, teknolojiyle çiftçiyi birleştiren, çok uzun zamandır tanıdığım müthiş bir girişimci kadın olarak, Nobel Ödülü’ne aday gösterilmiş olmasını bile o kadar mütevazılıkla dile getirince, mütevazılığın gücü adına diye haykırasım geldi. Kendimi tuttum.
Ve son olarak...
Çarşamba’nın Kumköy İlkokulu’ndaki Dilek Livaneli öğretmen.
Sen ne yaptın bize diye diye yerimde oturmakta güçlük çekerek dinlediğim, mutluluktan, umuttan, coşkudan gözlerimi dolduran gencecik canım öğretmenim, canımsın.
Dilek Livaneli son noktayı şu cümleyle koydu:
“Eğer, yaptıklarınızla bir insanın yüzünde gülümseme yaratıyorsanız, doğru yoldasınızdır...”
Budur işte kadınlar!
Anahtar bu!
Hani o salonlardan nasıl taşar cesaret, güven, azim, umut diye kıvranıyordum ya...
Kendi güçlü yönümü fark etmek, anlamak paylaşmak tamam.
Peki hiç bir kadın arkadaşını, kız arkadaşını, mahallendeki bir komşunu alıp karşına, ona “Senin şu yönünü takdir ediyorum. Şu olay karşısında sergilediğin şu duruş bana güç verdi. Sen bana şu konuda ilham verdin” dediniz mi, dedik mi?
Bizim kadın kadına iletişime, sohbete, birbirimize cesaret vermeye, birbirimize kendimizi hatırlatmaya ihtiyacımız var arkadaşlar.
Güçlü kadın, cesur kadın dediğimiz şey oturduğumuz yerden anlatılacak, aktarılacak bir şeyden öte eyleme geçirildiğinde olunacak bir şey.
Çünkü bunu yaparsak, Dilek öğretmenimin dediği gibi, yüzünde bir gülümseme yaratırsın...
İşte o gülümseme, cesareti uyandıran her şey!
Yonca
“söyle”

Yazarın Tüm Yazıları