Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

İyi günde kötü günde hep umudumsun çocuk!

Yatılı okuyorum. Sınıf arkadaşlarım ailem gibi, okulum da.

Haberin Devamı

Takımda her birimiz Türkiye’nin başka şehirlerinden gelen yatılı öğrencileriz.
Van, Elazığ, Hatay, Tunceli, Bursa, Giresun, Manisa, İzmir, İstanbul, Niğde, Rize, Kayseri...
Her birimiz çok farklıyız. Proje uğruna takım olduk. Üçüncü ailem dedim. Farklılıklarımız en büyük kazancımız oldu. Hayatım boyunca bunu unutamayacağım.” Yaş 14
¡¡¡
“Organik atıklarda solucan kullanarak kompost yapıp, kimyasal gübreden ve kimyasal gübrenin maliyetinden çok daha az maliyete hem çevreyi, hem doğayı, hem doğal gıdamızı kurtarma şansımız var.”
Yaş 13
¡¡¡
“Yaptığımız ambalaj geri dönüşümle elde edildi, geri dönüşüme müsait. Doğada tamamen çözülüyor.
Üretimi için tasarladığımız makine, güncel makinelerden maliyet olarak çok düşük ve daha fazla verim sağlanıyor. Patente başvurduk.
Elimizdeki bulguları danışmak için Amerikalı dev bir ambalaj şirketinin Ar-Ge’sine mail atınca, bizi CEO aradı.
Projemizi hayata geçirip bizimle çalışmak istiyorlar.”
Yaş 15
¡¡¡
“Anlaşamadığımızda müziğe sığındık. Çay molası verdik. O konudan uzaklaşıp anlaşabildiğimiz konulara odaklandık. Bir baktık ortada anlaşmazlık kalmamış. Saygıyla tartışmak, anlaşmak mümkün.” Yaş 12
¡¡¡
“Biz 6 köyün çocuklarından olma bir takımız. Projemizin amacı cana can katmak.”
Yaş 12
¡¡¡
“İlk başta aramızda fikir ayrılığı çoktu. Baktık olmuyor, aramızdan kimin neye yeteneği var ona bakıp görev dağılımına öyle karar verdik.
Sorun çözüldü. Başka takımların sorunlarına çözüm için fikir paylaştık.
Bizim için bu turnuvada kaybeden yok. Tek kazanan var; dayanışma!”
Yaş 11
¡¡¡
Bu cümleleri cumartesi günü, tam patlama sırasında Bilim Kahramanları Derneği’nin ulusal turnuvasında “çöpe çözüm çöple çözüm” projelerini anlatan çocuklardan alıntıladım.
İstiklal’de patlama olmuş, Türkiye bir kere daha kalbinden vurulmuş, yine umutsuzluk, korku, öfke, isyan hakimdi her yere.
Telefonlar çalıyordu, eve dönün diye.
Yüzlerce çocuk ve gönüllü bu ülkeye çözüm üretmek için aylarca çalışmış. Üretmiş.
Onlar gitmiyor biz bırakıp gideceğiz
öyle mi!
ASLA!
10-15 yaşlarındaki çocuklarımız, gençlerimiz en zor günümüzde, her türlü yoksunluk içinde, Türkiye’nin en çok canı yanan yerinden gelseler bile; birlik, beraberlik, cesaret ve dayanışma nedir gayet iyi biliyorlar.
Bilmeyen büyükler!
Birlik ve beraberlik nedir bilmeyen; en zor zamanda bile dayanışma içine giremeyen büyüklerimize selam olsun.
Biz büyükler, ne en iyi günümüzde umut haberleri vermeyi biliyoruz; ne de en kötü günümüzde bu ülkeye çözüm ve umut vermek için çalışan çocuklarımıza sarılıyoruz.
Bu ülkedeki büyüklerin sorumsuzluğu yüzünden yastayız.
Çocuklarımızın verdiği umudu gözlerimle görmesem bitmişiz derdim.
Demiyorsam iyi günde kötü günde bana her daim umut veren çocuklar, gençler sayesinde.
Cumartesi günü patlama haberi geldiğinde 10-15 yaş genç mucitlerinden yükselen tek ses şuydu;
Şiddeti barışa dönüştürelim!
Yonca
“dayan”

Yazarın Tüm Yazıları