Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Her şey nasıl başladı

2009 yılında içinde bulunduğum depresif halden kurtuluş arayışları içindeyken, Boğaz Köprüsü’nde dünyanın tek kıtalar arası koşu yarışı olan (o zamanki adıyla) Avrasya Maratonu’nun olduğunu “tesadüfen” öğrendim.

Haberin Devamı

“Boğaz Köprüsü’nü geçersem hayatım değişecek!” dedim. Değişti!
300 metre koşamayan ben, 35 dakikalık yürüyüşün içinde önce 2, sonra 3, derken 5 ağaç arası koşayım derken derken, 5 km. koşmaya başlamıştım. “E 5 koşan 8 de koşar, olmadı yürürüm, ama o köprüyü aşarım” dedim.
O sabah sanki 8 km. değil de 42 km. koşacakmışım gibi kalktım. Ömrü hayatımda etmediğim kahvaltıyı ettim. Bir stres bir ciddiyet of yani. Sanırsın Dünya Şampiyonu olacağım, Türkiye beni alkışlayacak.
Yedim mantarlı omleti, muzları, bademlerı, fındıkları... “Bir daha koşudan önce böyle yersem köprü direği olayım” dedim.
Koşarken yaşadıklarımın hem yazısı hem videosu hürriyet.com.tr arşivimde var. Tüm olan biteni canlı videolar çekip yayınlayan ilk “koşan gazeteci insan” da oldum böylece.

Haberin Devamı

Koştukça koştum
Köprünün üzerinde, yağmur çiseler, rüzgar sağa sola savururken beni, bir takım insanlar takımlar halinde engellileri tekerlekli sandalyelerinde iterek koşuyorlardı. Görüntü tüylerimi diken diken etti.
Yüzlerindeki gülümseme, haz, huzur, size nasıl desem, sanki koşmuyorlardı da tüm engelleri aşmış, her şeyi kucaklamış, dertlere sporla gülümseyerek kafa tutuyorlardı.
ADIM ADIM’mış onlar. Farkındalık yaratmak, bağış toplamak amacıyla koşuyorlarmış.
İttikleri tekerlekli sandalyedeki engelli arkadaşlarının gülümseyen yüzünü gözüme, kalbime işleyerek basıp gittiler.
Nasıl özendim biliyor musunuz yüzlerindeki o duyguya.
Gönüllerine, cesaretlerine, özverilerine özendim en çok.
İçimdeki ‘Ben bu hayatta ne işe yararım’ arayışı, kaybettiğim çocuk kalpli cesaretim filan tokat gibi çarptı suratıma.
8 km. bitirdim. Madalyamı aldım. Eve döndüm Adım Adım’ı buldum.
2009’dan beri de, Adım Adım oluşumu ile iyilik peşinde koşuyorum işte.
2009 yılından beri...
İlk 10 km (sayısı kaç oldu hatırlamıyorum)
İlk 15 km (3-5 kesin)
İlk 21 km (4 tane)
İlk 42 km (6 tane)
İlk Likya Yolu Ultra Maratonu 6G 140 km
İlk Runfire Kapadokya 6G 130 km
İlk İznik Ultra 80 km denemem ve ikinci de 80 km bitirişim...
ADIM ADIM içinde tanıştığım koşan yüreklerin verdiği cesaret, yüreklendirme, öğütler, desteklerle oldu.

Haberin Devamı

İyilik bulaşıcı
İnsanlarımızın çoğu oturduğu yerden hoşnutsuzlukla beslenme alışkanlığıyla hasta. Çene sporu yapıp ne kendine ne başkasına bir faydası olanlara üzülüyorum. Umut tüketiyorlar.
Ne zaman ki bir şeyin ucundan tutmayı, elini taşın altına koymayı, koşamasan da koşana verdiğin destekle hareketin bir parçası olmayı benimserler, o zaman her şey iyi olur.
Bizler bir yarışta koşarken, sen de destek olmak için uğrunda koştuğum Sivil Toplum Kuruluşu’na bağış yaparsın. Olay tüm dünyada böyledir.

Çocuk, genç, kadın, engelli, doğa, nefes
1 çocuk değişirse Türkiye değişir diyen TEGV için koştum, binlerce çocuğun eğitim desteği almasına katkı sağladım. Koşarak topladığımız bağışlarla okullar açtık TEGV’le.
TOFD için koştum, onlarca engellinin akülü tekerlekli sandalye sahibi olmasına vesile oldum. O sandalyelerin dağıtım töreninde göz göze geldiğim mutlu gözler, Nobel ödülümdür. Ölsem gam yemem.
Arı gibi çalışan Toplum Gönüllüleri Gençleri için koşuyorum bir süredir. Gençler öyle bir geliyor ki ey Türkiye, sıkı tutun uçacaksın onlar sayesinde.
Hele bir çekilelim de bizler sahneden... Tek inandığım ve beklediğim onlar sabır ve azimle.
Bu pazar, Anadolu Arıları ve onların sağlığı için koşacağım TOG gençlerimle.
Ne madalya, ne kaç dakikada koştuğum umurumda...
Koşmak bana zamanla el ele tutuşup anı yaşamayı ve yaşarken birilerine iyi gelmeyi öğretti. Dokunduğum hayatların gücü, bana güç verdi.
Bundan daha büyük ödül var mı sizce?
İflah olmaz bir umutlu olmayı, tanıdığım Toplum Gönüllüsü gençlerimize borçluyum.
Çocuklarımı onlara emanet edecek olduğum için koşuyorum.
Buğday, AÇEV, TEMA, AKUT, Koruncuk için koşan arkadaşlarım da var.
Yani elinden tutulacak ne çok iyi şey var...

Haberin Devamı

Rekor
1000 kişiden fazla ADIM ADIM’cı, 16 Kasım Pazar günü, esas şimdi ismine kavuşan Vodafone İstanbul Maratonu’nda bağış toplayarak koşacak.
2007 yılından beri 2 bin Adım Adım sporcusu, 3 bin 500 yardımseverlik koşusuna katılarak, 43 bin bağışçıdan 6 milyon 100 bin lira bağış topladı ve 32 bin kişiye yardımcı oldu.

VMaraton
Tüm büyük şehirlerin markalaşmış maratonları var; Paris, New York, Londra, Berlin gibi. Vodafone da altın kategorisindeki hem de zor bir parkur olan İstanbul Maratonu’na isim sponsoru.
Vodafone, dünyadaki her iyi maratonda olan yardımseverlik koşusu olgusunu da benimsedi ve Düşler Akademisi için koşmaya karar verdi. Toplanacak bağış kadar Türkiye Vodafone Vakfı da üzerine ekleyecek.
Bağış yapmak, maratonla ilgili tüm bilgiler için vmaraton.com sitesine girebilir veya Vodafone’un maraton uygulaması Vmaraton’u indirebilirsiniz.

Haberin Devamı

İstanbul alkış!
Barbaros Bulvarı, Beşiktaş Çarşı, Dolmabahçe, Karaköy, Galata Köprüsü’ndeki balıkçılar, Eminönü, Eyüp, Unkapanı, Bakırköy Sahil... Pazar günü at kendini sokağa, bize gel!
Paris’te 50 bin kişi koşuyor, 500 bin kişi sokaklarda koşanı alkışlıyor, yüreklendiriyor. Şehir tüm günü şenlik gibi yaşıyor.
10 km, 15 km, esas bir de 42 km koşacakların, en çok İstanbullunun desteğine ihtiyacı var. İstanbullu çok yalnız bırakıyor maratoncuyu. Geçen sene 30 km civarı ağlayacaktım yalnızlık üzüntüsünden. Oysa şehir trafiğe kapalı. Yollar bizim.
Güzergahtaki kafeler, apartmandakiler, uzatın kafanızı ve alkışlayın bizleri.
Geçen sene yengem 42 km finişimde beni beklerken “Koşanlara ne demeli, bilemiyoruz. Bunu da yaz” demişti, haklı.
Kültürümüzde yok çünkü yüreklendirme adeti. Cümle bulamıyoruz.
“Ha gayret az kaldı, iyi gidiyorsun, yaparsın, yılma, finişi düşün, başladın mı biter, helal olsun sana, yüreğine sağlık” diyebilirsiniz mesela.
İçinden gelen gitar çalsa evinin önünde ya da Amsterdamlıların yaptığı gibi apartmanın önünde moral destek ekibi oluştursa. Gaz verse...
İstanbullu, koca Dünya’nın tek kıtalar arası maratonu yahu bu.
Alkışla!

Haberin Devamı

Engelsiz 15 km
Pazar günü #Arıgibi 15 km koşuyorum.
Antenlerim, kıyafetim her şeyim hazır.
15 km boyunca engelli arkadaşlarımızı iterek koşan ekiplerleyim. Yani 15 km startının en arkasındayız.
Türkiye’nin #anadoluarıları gibi el ele verip çalıştığı takdirde bütün engelleri ortadan kaldırabileceğine inandığım için, engel tanımadığım için koşacağım.
Yonca
“arıyonca”

BAĞIŞ İÇİN HESAP NO:
Toplum Gönüllüleri Vakfı
Garanti Bankası/ Bağlarbaşı Şubesi
Hesap numarası: 422 - 6295434
IBAN: TR07 0006 2000 4220 0006 2954 34
Açıklama kısmına: ARIYONCA - AA- adınız soyadınız yazılmalı.
Vodafone 4555 hattı Anadolu Arılarına özel açıldı, her SMS 10 TL bağış demek. SMS atarken mutlaka ARI yazın.
Paypal veya kredi kartı ile bağış için TOG web sitesi: www.tog.org.tr

Yazarın Tüm Yazıları