Paylaş
Dokunmaya kıyamayarak.
Sayfalarını çevirirken özenden içim titriyor.
Okurken ayrı, sayfalara dokunurken ayrı, görsellere bakarken ayrı duygulanıyorum.
Tam da olması gerektiği gibi kitaplar diyesim geldi, dedim bile...
Yani özlemişim böylesi değer verilerek basılmış kitap görmeyi.
Ben çocukken vardı.
Kalın, ağır, oturaklı olurlardı.
Eline aldığında saygı uyandırırdı.
Bırakmak istemezdin. Öyle kenara köşeye atamazdın.
Kitaplıklarda özenle saklanırdı kitaplar, ömürlük olurlardı.
Dedenden sana kalmış olurdu.
Veya mesela misafirliğe gittiğimde, ancak o koltukta okurken elime alıp okuyabilirdim.
Üzerine bir şey dökülecek, sayfası yırtılacak diye korkulurdu.
Değer verilirdi, değerlilerdi.
Bunları düşünürken, “Zeytine Güzelleme”yi okuyup şu kenarıma zor bırakıp, “Elmaya Güzelleme”yi alıyorum elime.
Of ya!
Çok uzun zamandır elime kitap alıp açıp içini koklamak gelmemişti ve resmen yaptım biliyor musunuz.
Hani sanki yine çocuğum, beni benden alan o kitapla karşılaşmışım.
Sayfalarını çevirdikçe, içinde kaybolmak istiyorum.
Çocuk değilim artık. Kocaman bir insanım.
Ve çok uzun zamandır, elime bi kitap aldığımda, ta çocukluğumda hissettiğim, kitabın sihirli ihtişamını, gücünü kudretini yeniden hissediyorum bu kitaplarla...
“İşte Van Gogh” var şimdi de elimde.
Sarılasım filan geliyor elime alıp kitabın ağırlığını hissedince.
Çok uzun zamandır, her şeyine bu kadar özenilerek emek verilmiş kitaplar görmemiştim.
Görselinin ihtişamından, seçilen konuların, hikayelerin ve yazarların özelliğine kadar her şey ince düşünülmüş, ihtimam gösterilmiş.
Al sakla evladiyelik.
Sevgili Hep Kitap Yayınevi,
Gerçekten teşekkür edesim geldi size.
Hani nasıl demeliyim bilmiyorum ama ne bastıysanız alıp okuyasım geldi verdiğiniz özeni, emeği, değeri görünce çok mutlu oldum.
Kitaplara kattığınız hayat, yazarlara verdiğiniz bu değer sonsuz ve daim olsun.
Kitaplarınızı elime aldığımda gözümü kapatıp bana da hayal kurdurttunuz ya bütün yorgunluğum bitti.
Ve beni Hep Kitap kitaplarıyla tanıştıran Banu Zeytinoğlu...
Bir insanın elini attığı her şeyin istisnasız özel olması, o insanın kendine dair de, işine ve hayata bakışına, duruşuna dair de bir dolu fikir veriyor.
Şaşırtmıyor, güvenden ötürü.
Kendi adıma bir şey öğrendim.
Yaptığın iş, onu yapış şeklin, nelere imza attığın, nelerle anıldığın seni de tanımlayıp tanıtıyor.
Hayata verdiğin ve kattığın değer kadar sen de değerlisin.
Şu elime aldığım kitaplar sayesinde tüm hissettiklerim, düşünüp de anladıklarım, kendime çıkarttığım dersler adına size de teşekkür ederim.
Yonca
“kitap kurdu”
Paylaş