Ve, Balyoz iddianamesini TRT spikerleri okuyor sayın seyirciler...
* El bombalarını bulan TRT. Lav silahlarını bulan TRT. Haham’ı canlıya çıkaran TRT. Tutuklanacakları duyuran TRT. * E iddianameyi de okuyacak tabii. * Konuya bu kadar hâkim olduklarına göre, bi kameramanı da “hâkim” filan yaptılar mı, tamamdır bu iş. * Bana sorarsanız... Pulitzer verilmeli TRT’ye. Pulitzer. Çünkü, olmuş haberi babam da verir. Bunlar, olmamış haberi veriyor. * Sabih Kanadoğlu’nun evinin basıldığını, henüz ev basılmadan dört saat önce duyurdu mesela. * Sanırsın, medyum getirdiler TRT haber dairesinin başına... Veya, istihareye yatıyorlar. * (Bakın, geçen ay personel almak için sınav yaptılar, Osmanlı’nın son şeyhülislamının kim olduğunu sordular. Medeni Nur Efendi’ymiş... Açtım okudum, aslında kadı’ymış. Bakmışlar ki hukuktan anlıyor, şeyhülislam yapmışlar... Ki, babası da müneccimbaşıymış iyi mi!) * (Ömrü vefa etse, şu anda banko haber dairesi başkanı, ya babası, ya kendisi.) * Bi gün hiç unutmam, TRT’de görüp telaşla polisi aradık, “Vadiyi kazıyormuşsunuz” diye, polisin haberi yoktu, polis de telaşlandı... Yurttaşlık görevidir, son dakika diye geçen altyazıyı okuyup, adresi verdim, dut ağacıyla kuyunun arasına bakın, ordaymış... Ki, polis kazı yerine intikal edene kadar, TRT spikeri ele geçirilen bombaları okumaya başlamıştı bile! * Bakanların, bakan olduklarını TRT’den öğrendikleri bir ülke burası... Devamlı TRT ekranına bakıyorlar ki, görsünler, bakan olmuşlar mı, olmamışlar mı... Onun için onlar “bakan” zaten. * Peki, derseniz ki, dünyada var mıdır bizden başka böyle bi ülke? * Anlatamıyoruz galiba. Olsaydı, söylerdi TRT.