Paylaş
Kale bizim; 10 bin kişiyiz. Rus ordusu kapıya dayanmış, 80 bin kişi; boğaz boğaza, fena kapışma oluyor... İslam bey, yiğit adam, ecdadında 42 şehit var, uzaktan seyretmeyi kendine yediremiyor, gönüllü olarak kaleye gitmeye karar veriyor. Âşık aynı zamanda... Sevdiğine uğruyor, vedalaşıyor, duygusal durumlar yaşanıyor. Sevgilisi Zekiye... O da bir yiğit kız... Güya uğurluyor İslam beyi, sonra giyiyor erkek kıyafetlerini, “Benim adım Adem” diyerek, gönüllüler arasına karışıyor... Savaş mavaş, kan gövdeyi götürüyor, gözünü budaktan sakınmayan İslam bey yaralanıyor, Adem kılığındaki Zekiye ona bakıyor, yaralarını sarıyor. Neticede, Rus ordusu pes ediyor, çekiliyor. Kale kumandanının, aslında Zekiye’nin babası olduğu ortaya çıkıyor iyi mi...
Hiç görmemiş, öldü bilmiş, meğer o da ismini değiştirmiş... Velhasılkelam, baba kız kucaklaşıyor, İslam beyle Zekiye muradına eriyor, evleniyor.
*
“Vatan yahut Silistre” bu.
Namık Kemal’in eseri.
O kale, Silistre.
Gel zaman git zaman, biz de Rus ordusu gibi tutunamıyoruz oralarda... Birinci Dünya Savaşı kaybediliyor, Balkanlar kaybediliyor, imparatorluk yıkılıyor, Anadolu “Silistre” gibi savunuluyor ve eşsiz kahramanlık destanıyla, enkazın altından sağ salim Türkiye Cumhuriyeti çıkıyor.
Sene 1934, Silistre’de bir kahve... Türkler pılısını pırtısını toplamış, komşularıyla helalleşerek, asırlardır “vatan” bildikleri toprakları terk ediyor peyderpey, Anadolu’nun bağrına, “anavatan”a gidiyor. Balkan Türkleri, yeni bir hayat kurmak ve ilelebet terk etmemek üzere, Türkiye’ye akıyor... Vapurla İstanbul, ardından katır sırtında Elazığ, çoluk çocuk 400 kişiler... Önce Palu’da geçici olarak barındırıyorlar onları, sonra bomboş, çorak bir araziyi göstererek, “Aha işte şurası sizin” diyorlar, “kurun köyünüzü...”
Kuruyorlar köylerini.
Ve, ismini koyuyorlar:
“Kovancılar.”
Terk ettikleri dönemde Romanya’ya bağlı olan, sonradan Bulgaristan sınırlarına dahil edilen Silistre’nin Kovancılar Köyü yani... Kendileriyle beraber, köylerinin ismini de taşıyorlar.
Sonra?
Bi Allah.
Bi de onlar.
Ne arayan oluyor bir daha...
Ne de hallerini soran.
Gel zaman git zaman, sene 2010, deprem oldu, alt tarafı 6 şiddetinde... 400 kişiyle başlayan, çoğalan, ilçe haline gelen Kovancılar’a bağlı köyler, yerle bir oldu... Deprem olana kadar kimse onların farkında olmadığı için, ne yerler, ne içerler, nerde otururlar kimse merak etmediği için, 2010 senesinde hâlâ 1934’ün şartlarını yaşadıkları için...
51 canımız gitti.
Romanya, AB üyesi oldu bu arada...
Bulgaristan, AB üyesi oldu.
“Silistre”nin eski adresi de, yeni adresi de AB temellerinde oturuyor.
“Vatan” kerpiç enkazı altında.
Paylaş