Paylaş
Üç şey gelir bize.
Bir, turist.
İki, terörist.
Üç, Mehmet Öz.
* * *
Bu sene çocuklara takmış kafayı...
“Bol bol brokoli yedirin” diyor.
12 defa yedirince alışıyorlarmış.
* * *
Star Haber’deki cümlesi daha bitmeden, şak, annem aradı...
“Brokoli ye” diyor!
* * *
- Anacım, eşşek kadar adamlara yedirin demedi, çocuklara yedirin dedi.
- İyi ya, çocuğumsun sen.
- Haftada dokuz defa seks yapın da diyor, uyuyor musun o tavsiyesine?
- Terbiyesiz, yazma bunu.
- Yazmam, merak etme.
* * *
Önceki sene geldiğinde öyle demişti çünkü... “Yoga yapıp amuda kalkacaksın, 10’da yatıp, 5’te uyanacaksın, 60 tane barfiks, 120 tane mekik çekeceksin, tavuklu salata yiyip, 40 dakika koşacaksın, cumartesi pazar ikişer defa, hafta içi birer defa seks yapıp, zinde kalacaksın.”
* * *
Kardeşim, komando taburu bile daha rahat... Tavuklu salatayla bu işleri yapan adamın, bırak zinde kalmasını, parmağını kıpırdatacak mecali kalır mı? Zaten, kendisi gibi doktor olan babası bile isyan etmişti, “Sallama Mehmet” demişti, “haftada bir, öp başına koy!”
* * *
Geçen sene ise “gençlik iksiri” getirmişti, sanırsın Harry Potter’ın büyücülük formülleri var içinde, tuğla gibi bi kitap... Çıka çıka yeşil iğrenç bi bulamaç çıktı. Kereviz, kabak, lahana, maydanoz, zencefil kökü filan, sıkıyorsun... Romatizmaya iyi geliyor dese, miden kalkar, ayağına süremezsin, içiyorsun iyi mi... Bir Allah’ın kulu da çıkıp, “Madem kerevizle maydanozu karıştırıp içecektik, o kadar fındığı niye yedirdin?” demedi.
* * *
Veya, 60 barfiks, 120 mekik çekip, 40 dakika koşabiliyorsak, daha ne gençleşeceğiz? Haftada dokuz defa seks yapabiliyorsak, hâlâ bu iğrenç bulamacı içmenin alemi ne? Azdık mı birader?
* * *
İlk geldiği seneyi hatırlarsınız; ünlü profesör geliyor dedik, mezurayla geldi... Belinin çevresi, boyunun yarısından az olacak, yoksa kalpten ölüyorsun... Ahali, kardiyoloğa gideceğine, terziye gitmeye başlamıştı. Ben bile ölçmüştüm, boyum 2 metre 90 santim olduğu için, 1 metre 25 santim olan belim iyi çıkmıştı :) Gerçi içime çekmiştim ama, ona razıydık artık, ölmemek için barfiks çekmekten kolaydı hiç olmazsa.
* * *
Dedim ya, bu seneki tavsiyesi, çocuklara brokoli... Başta direniyorlarmış, 12 öğün üst üste yedirince, gayet güzel alışıyorlarmış... (Bana sorarsanız, alışmıyordur çocuklar, brokoliden başka yemek çıkmayınca, hayatta kalmak için kaplumbağa yer gibi mecburen kemiriyorlardır!)
* * *
Peki, bu sene büyüklere bi şey yok mu? Var... Bunamaya karşı, dans edecekmişiz... Ben asistanının yalancısıyım, her gün yemeklerden sonra 15’er dakika tango yapanın beyin hücreleri genç kalıyormuş... (Kalça kırığı olan 70’liklere de, kolbastı iyi geliyormuş.)
* * *
Şaka bir yana...
* * *
Hiçbir işe yaramıyorsa bile, dünyanın en güzel sebze meyvelerinin yetiştiği canım ülkemizde, birbirimizi yemenin manasızlığını hatırlatıyor Mehmet Öz bize... İyi ki geliyor ve dans etmesek bile, hafızamıza iyi geliyor en azından... İsterse trilyonlarımız olsun, dört kolluya binmeden önce, alt tarafı kaç defa daha sevdiklerimize sarılabileceğimizi, hâlâ atabilecek adımlarımız olduğunu, güneşe gülümsemenin ücretsiz... Ömrümüzün kısa, hayatın önemli, insanın değerli olduğunu hatırlatıyor.
Paylaş