Paylaş
Ve, şimdi değişiyormuş... Tarikatlar iç tehdit olmaktan çıkarılıyormuş.
*
İşte şimdi yandı tarikatlar!
*
Çünkü, güya tarikatlar iç tehditken, memlekette ne kadar Atatürkçü var, alayını içeri tıktılar. Tarikatçı kovalayan Başsavcı sanık, ordu komutanı şüpheli şahıs...
Telefonu dinlenen bi tane tarikatçı yok, hâkimler, savcılar yatak odalarında bile mikrofon aratıyor. “Laik atamalar yapmak”la suçlanan eski Adalet Bakanı gözaltına alınıyor, Yargıtay Onursal Başsavcısı sorguya çekiliyor, kız çocuklarını cehaletten kurtarmaya çalışan Türkan Saylan’ın evi basılıyor, kırmızı kitap’ta öyle yazıyor olmalı ki, Nutuk’a “delil” olarak el konuyor. Anayasa Mahkemesi tarafından “laiklik karşıtı fiillerin odağı” ilan edilen parti iktidarken, o parti tarafından atanan Cumhuriyet’in valisi, Mustafa Kemal’in partisi kapatılmalıydı diyor. Aralarında AKP’lilerin eşlerinin de bulunduğu binlerce insanımızı ölümden kurtaran, Türkiye’nin onur duyduğu Mehmet Haberal gibi rektörler, profesörler, yurtsever sendikacılar, avukatlar hapiste, çoğuna kahrından inme indi... El etek öpenler gazeteci-yazar olmuş, yalaka televizyonlarda 24 saat ahkâm kesiyor, Balbay 482 gündür tutuklu, İlhan Ağabey’i gömdük.
*
Al takke ver külah’a...
Hiç girmeyeyim ihale boyutuna!
*
İşte bu nedenle, “iç tehdit” unsurlarının değişmesi tarikatlar için son derece tehlikeli bi gelişmedir...
Çünkü, tarikatların cirit atması için en güvenli yer, kırmızı kitap’ın içidir.
Paylaş